HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI

 

Güzelliğin Hakiki Anlamı ve Önemi Nedir?  

 

 

 

Güzellik kavramı hakkında şimdiye kadar oluşturulmuş ve şimdiden sonra da oluşturulmakta olan düşünce, anlayış ve  duygular, insan tekamülü ile doğru orantılıdır. Hoşumuza giden beğendiğimiz ve bağlandığımız her şey “O” dan bir yansıma ve bilgi taşır. Etkilenmek, duygulanmak ve heyecanlanmak “O” na daha fazla yaklaşmak, ”O”nu daha çok hissedebilmek ve bilgisine yakınlaşabilmektir.

         Güzelliği anlayıp fark edebilmek bir liyakattir. Birçok şey etrafımızda bir bütün olarak uyumu, ahengi ve nitelikleri ölçüsünde yansımaktadır. Tekâmülle orantılı olarak içsel arzu ettiğimiz, hoşlandığımız ve etkilendiğimiz anlayışların bu şekilde yansımaları ile karşılaştığımızda anlamanın, fark etmenin ve görmenin mutluluğunu, huzurunu ve heyecanını yaşarız. Güzellikler tekâmül yolunda moral takviyemiz, yolumuzun doğruluğunun ispatıdır. Yürüdüğümüzü, yükseldiğimizi ve değiştiğimizi bu yöndeki anlayış ve görüşlerimizin derinleşmesi ile fark eder ve anlarız.

        Güzellikler soyut olarak da somut olarak da yansır. Ve bu yansımaların güzellikle bağdaşabilmesi için ahenk ve uyum içinde olmalarının önemi vardır. Mesela uyumsuz, düzensiz ve kargaşa halinde yansıyan bir mekân veya toplu yerleşim alanında arzu edilen güzelliğin olmaması, orada yaşayanlarında aynı durumlarda olduğunun bir göstergesidir. Nitekim insanlarda böyledir. Birbirlerini karşılıklı yansımaları ile algılayıp tanımaya çalışırlar. Burada aslında algılayıp görmek istedikleri “O”nun işareti, izi ve emareleridir. Onun için Güzellik “O”nu onu aramak,”O”nun izini ve işaretlerini takip etmektir.

Orhan Yarat – 18.10.2010 *ruhsalboyut.com*

 

 

 

Değer içeren her şey güzeldir. İnsanın yaşama amacı güzelleşmektir. Güzel olmak, değerleri kendinde barındırmak ve üretmektir. Algılarını güzelliklere yöneltmek, güzel bakmak, baktığını güzel görmek ve hakkında güzel düşünmek insanı hızla yükseltir. Güzellikler Yaratan’ı duyumsamayı ve yaratılış üstünde düşünmeyi sağlar. Sürekli olarak güzelliğe odaklanan kişi, içine yalnızca onları aldığı için kısa sürede güzelleşir. Etrafına yaydığı tesirle etrafı da güzelleşir.

Değerlerin kaynağı ve kullandıranı O’dur; güzel O’dur. Güzelleşen insan O’na benzemeye başlar. Güzelleşirken incelir ve güçlenir. Hakiki güzellik içtedir. Sadece dışta olan güzelliğin çekim gücü yoktur. Davranışları güzel olmayan birinin dış güzelliği kısa sürede etkisini kaybeder. İnsan ne kadar dışı güzel, davranışları zarif, kültürlü, görgülü, öğrenim görmüş olsa da, istemediği bir durumla karşılaştığında gerçek hali ortaya çıkar. Öyle bir durumda yumuşak ve anlayışlı olabilen kişi iç güzelliğine sahiptir. Gerçek güzellik bilgelik ve olgunluktur.

Tüm değerler bir arada olduğu zaman güzellik tezahür eder.  Her insan tüm değerlerin kendisinde bulunan bileşkesi kadar güzeldir. Bir zincirin en zayıf halkası kadar güçlü oluşu gibidir. Örneğin iş başarısı ile devam etmeyen bir tahsil başarısı değer ifade etmez; sevgiyi büyütmeyen bir çalışma doğru değildir; bilinçlendirici olmayan bir yardım iyilik değildir. Buluşlar yapmayan, yeni şeyler düşünmeyen zekâ değerli değildir.  Zekâyla ışıldamayan göz güzel bir bakışa sahip olamaz. Sevgiyle bakmayan gözde zekâ ışıltısı olmaz.  Her şey böylece birbirine bağlıdır.

Altan Gürol – 20.10.2010 *ruhsalboyut.com*

 

 

 

 

Güzellik kavramı değişkenlik arzeden bir kavram. Birimiz diğerimizin beğenilerini tam olarak kabul etmeyebiliyoruz. Hatta daha da ötesi bize oldukça güzel görünen şey bir diğerimiz için oldukça çirkin olabiliyor. Burada görecelilik denilen olgu ortaya çıkıyor. Görecelilik, zamanın evrenin farklı noktalarında farklı hızla akması, hatta durması olarak tanımlanıyor. Yani bir değişkenlik mevcut. Buradaki farklı noktalarda olma tanımını insan tekâmülü olarak algılarsak, tekâmülümüzün getirdiği noktada değer olarak güzel kavramını kullanırız diyebiliriz. Bir kişi için "kötülük yapmamak" güzel davranışı ifade ediyorsa, diğeri için "iyilik yapmak" güzel davranışı ifade edebilir ve burada iyilik yapan kişi için bir artı değer söz konusudur. Güzellik sonsuz artı değerlere sahiptir ve kişi bu artı değerlere ulaştıkça, önceden güzel olan şey onun için artık eskisi kadar "güzel" kelimesini karşılamaz. Yeni güzelliklere sahip olmak ister kişi.Bu sonsuza doğru uzanan bir merdivende çıkmak gibidir.Her basamakta iyi ve doğru olana, güzel olana bir adım daha yaklaşılır.

Şehnaz Çalışkan Demir – 25.10.2010 *ruhsalboyut.com*

 

 

 

Güzellik yaratanın var ettiğinde, yarattığındadır. Etrafımız bütün bu yaratımlarla yani güzelliklerle doludur.

Yaratıcı gücün güzelliklerinin işlemesi, bizlerin görmesi için yollanmış büyük nimetlerin anahtarıdır. Her şey O’nun yaratımında ise; bizlerin iyi, kötü, güzel, çirkin diye sınıflandırdığımız birçok şey, O’nun yarattığı kusursuz işleyiş üzerindeki haddimizin aşılması anlamına gelen yakıştırmalardır. Yaşadığımız her şey de O’nu görmek, bütün güzellikleri de görmek demektir. Güzellikleri göremediğimiz an’lar, farkında olmadığımız zamanlardır. Yaşam, O’nun ışığı farkındalığında hareket etmemizin gereğini ister. Yaşadığımız an’lar, ışığı bizde ettiğimiz an’lardır.

Işığın taşıyıcısı ve nakledicisi olarak, güzelliğin hakiki anlamı ve önemi, yaratıcının bize sunmuş olduklarını koşulsuz kabul ederek olduğu gibi alıp aktarmamızdan geçer. Bir gülün üzerinden O bizi nasıl seviyorsa, güzelliğimiz de herkese gül olarak gözükmemizden geçer. 

Tarık Öztürk – 28.10.2010  *ruhsalboyut.com*