TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 * RUHSAL BİLGİ SİTESİ * DOĞRU YAŞAM BİLGİLERİ *                                 *ARAMADIĞIMIZ  HAZİNEYİ  BULAMAYIZ.* SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 29 Nisan 2024 Pazartesi

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon


Sevginin Gizemi

           Öz-disiplin, sevgi temelinden başlayarak gelişir; ama bu, sevginin kendisinin nereden geldiği sorusunu yanıtsız bırakır. Eğer bunu sorgularsak, sevgisizliğin kaynağının ne olduğunu da sormamız gerekir. Ayrıca, sevgiden yoksunluğun, ruh hastalıklarının en önemli nedeni olduğunu ve bunun sonucu olarak da sevginin psikoterapideki esas iyileştirici unsur olduğunu öne sürmüştük. Eğer böyleyse, nasıl oluyor da bazı insanlar çok az sayıda olsalar da sevgisiz bir ortamda doğup büyüdükleri, sürekli ihmal edildikleri, sık sık şiddete maruz bırakıldıkları halde, bir şekilde, psikoterapinin sevgiyle verdiği yardım da olmaksızın çocukluklarını aşarak sağlıklı, olgun hatta bazen bir aziz gibi yetişkinler olabiliyorlar?

 

           Tam tersine, görünüşte diğer hastalardan daha hasta olmayan bazı hastalar, neden en bilge ve en sevgi dolu terapiste rastlamış olsalar bile, tedaviye kısmen ya da bütünüyle karşılık veremiyorlar? Açıkça bellidir ki sevginin henüz tartışılmamış ve anlaşılması çok zor boyutları vardır. Benlik sınırları hakkındaki bilgi birikimi sayesinde psikoloji biliminin biraz yardımı olabilir ama gerçekten biraz... Bu olguları en iyi bilenler arasında, kendileri Büyük Gizem'in öğrencileri olan mistikleri sayabiliriz. Eğer bu konuların iç yüzüne bir nebze olsun göz atmak, gizemin ufacık pırıltılarını olsun yakalamak istiyorsak, böyle insanlara ve din konusuna dönmemiz gerekir.

 

           Ruhsal tekâmül, mikro dünyamızdan, dışarıdaki çok daha büyük dünyaya doğru yaptığımız bir yolculuktur. Bu yolculuk başlangıçta bir inanç ve iman yolculuğu değil, bir bilgi yolculuğudur. Önceki deneyimlerimizin mikro dünyasından kaçabilmek ve kendimizi aktarımlardan kurtarabilmek için "öğrenmemiz" zorunludur. Yeni bilgileri hakkıyla hazmedip benimseyerek, bilgi bankamızı ve görüş açımızı sürekli genişletmeliyiz. Hatırlanacağı gibi sevginin, benliğimizi genişletmemiz ve yeni deneyimlerin bilinmeyen dünyasına adım atmanın da sevginin riskleri arasında olduğu belirtilmişti. Disiplin konusunun anlatıldığı bölümün sonunda da, yeni bir şey öğrenmek için eski benliğimizden ve eskimiş bilgilerden vazgeçmemiz gerektiği zikredilmişti. Daha geniş bir bakış açısına sahip olmak istiyorsak, eski ve dar bakış açımızdan vazgeçmeye, onu yok etmeye hazır olmalıyız. Kısa vadede bunu yapmamak -olduğumuz yerde kalmak, aynı mikro dünya haritamızı kullanmaya devam etmek, o zamana kadar değer verdiğimiz kavramların yok olmasının vereceği acılara katlanmamak- daha rahat bir şeydir. Ama ruhsal tekâmülün yolu tam aksi yöne doğru gitmektedir. İnandığımız şeylerden kuşkulanarak, bize tehdit edici ve yabancı görünenleri özellikle arayarak, bize evvelce öğretilmiş ve değer verdiğimiz şeylerin doğruluğunu sorgulayarak işe başlarız.

 

           Kutsallığa giden yol her şeyi sorgulamaktan geçer. Din bilgini Alan JONES'un sözleriyle bağlayalım: "Sorunlarımızdan biri de, içimizden pek azının kendine özgü bir kişisel yaşam geliştirmiş olmasıdır. Bizimle ilgili her şey, hatta duygularımız bile, elden düşme hissini uyandırıyor. Birçok durumda işlev görebilmek için ikinci elden edindiğimiz bilgilere güvenmek zorundayızdır. Bir doktorun, bir bilim adamının ya da bir çiftçinin sözüne güvenerek kabul ederim. Bunu yapmaktan hoşlanmam ama yapmak zorundayımdır; çünkü onlar benim bilmediğim hayati bilgilere sahihtirler. Böbreklerimin durumu, kolesterolün etkileri ve tavuk yetiştirmeyle ilgili ikinci elden bilgilerle yaşayabilirim. Ama iş anlam, amaç ve ölüm hakkındaki sorulara gelince, ikinci elden bilgileri kabul edemem. Başkalarının yarattıkları bir Tanrı’ya duyulan başkalarının inançlarıyla yaşayamam. Eğer gerçekten yaşayacaksam, kendime özgü kişisel bir anlayışa ve benzersiz bir yüzleşmeye ihtiyacım var!"

 

Rabia Yirmibeş, DÇD. Seminer programlarından alınmıştır.

 

01.09.2007

<< geri
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.