Zor zaman nedir? Hepimizin zorluğunu kolaylıkla kabul ettiğimiz zamanlar vardır; deprem, sel baskını, yakınlarımızın ölümü, hastalıklar, işsizlik vs derece derece zor zamanlardır.Kolay zannettiğimiz zor zamanlar da vardır: servet, mevki sahibi olmak, büyük bir başarı kazanmak gibi, böyle zamanlarda da doğru düşünce ve doğru eylem içinde olmayı başarmak gerekir. Zor zamanları bazen kendimizin yarattığını farkederiz. Hesapsız harcamalarla parasız kalmak, derslerine çalışmayıp sınıfta kalmak gibi. Aslında tüm zor zamanlar bizim aşmamız gereken sınavlardır; bizim gerçek ihtiyacımız için yaşadıklarımız adı deprem de olsa, sevdiğimizin ölümü de olsa sonuçta yine "neden bu başıma geldi" diyemeyeceğimiz durumlardır. Kaldı ki zorluğunu farketmediğimiz ve yanlış seçimlerle güç kaybettiğimiz pek çok sıradan olay gün içinde yaşanmaktadır. Trafikte öfkelenmekten tutun, beyaz yalan dediğimiz doğruluktan sapmalara, çeşitli üşengeçliklere kadar sayısız olay bizim için zor zamandır? Neden? Çünkü hep yanlış seçim yapıyoruz; öfke, kötü söz söyleme, hüküm verme, yalan söyleme, rahatı seçerek atalete yuvarlanma, kendini haklı görme, kıskanma, sahip olma tutkusu bize zamanı zorlaştırıyor; çünkü zor zaman demek ne yapacağımızı bilemediğimiz veya yanlışı seçtiğimiz zamanlardır ki çok kere ne bunun farkına varırız, ne de her yanlış seçimle güç kaybettiğimizin ve İlahi Planlardan uzak düştüğümüzün.
Güç nedir? Güç, her olayda doğru düşünce ve doğru eylem içinde olmayı sağlayan bir enerjidir, kısaca erdemli olmanın yarattığı üstün bir durumdur.
Neden doğru düşünce ve doğru eylemi gerçekleştiremediğimize bakınca bunun bizim zihin yapımızla ilgili olduğunu görürüz. Bugün insanın sahip olduğu zihin yapısı erdemden çok uzaktır. Erdemsiz bir zihin insana zarar vermekte ve onu güçsüz bırakmaktadır.
Güçlü bir zihin, tüm evrene hakim olan İlahi Planlarla birlikteliğini bilen, bu birlikteliğe aykırı bir durumu asla bulundurmamak üzere dikkatli ve iradeli olan zihindir. Alışkanlıklar peydahlamış, kendini beğenen, çok sevmek veya hiç sevmemek, çok yemek, çok uyumak, ya da çok az uyumak, çok az yemek, alkol vs alışkanlığı olmak çok temiz titiz ya da çok pasaklı olmak gibi tutumları benimsemiş kişiler, güçlü bir zihne sahip olamazlar. Boş tartışmalara girmek, başkalarının meseleleri hakkında sorgulayıcı olmak, başkalarının hatalarını bulmaya hevesli olmak, ben merkezci olmak, çok ketum veya çok konuşan biri olmak, başkalarının servetini veya mevkiini kıskanmak, suçluluk duygusu içinde olmak bizim gücümüzü sıfırlar; değil, büyük olayları, yanlışlıkla çalan bir telefonu bile doğru karşılayamayız. Her gün, her saat bize göre küçük olan doğrularla eğitilmiş bir zihin, büyük olaylarda çok kolaylıkla doğru düşünceyi ve eylemi gerçekleştirecektir.
Güney Haştemoğlu
(Güncelleme: 15/03/2006)
Zor zamanlar bireysel ve topluca içinde bulunduğumuz zor durumlardır. Topluca’yı, iki kişiden tüm dünya insanlığına kadar genişletmek mümkündür. Bugünün insanını yalnızca kendisinin ve çok yakınlarının durumu ilgilendirmekte, ötesinin en kötü durumları bile onu fazla rahatsız etmemektedir. Ucu dolaylı olarak kendisine dokunacak olan doğal ve sosyal olaylara kayıtsız kalmaktadır. Dahası, “benden sonra tufan” fikrini benimsediğinden, sadece gününü gün etmektedir. Bunun yanlışlığını derece derece hissedenlerin düzeltme çabaları ise genel statüyü değiştirmekte yetersiz ve etkisiz kalmaktadır. Görünen durum budur.
İnsanların çok az bir bölümü başlarına gelen zor durumları ruhsal olgunluğun verdiği metanetle karşılayacak durumdadır. Büyük bölümü ise çaresizliğin verdiği çöküntü ve duygusal aşınma ile yaşam savaşı vermektedir. Felaketlerin birbirine yaklaştırdığı insanlar tam bir yokluk eşitliği yaşamaktalar. İnsani değerlerdeki erozyon bir geriye gidişi göstermektedir. Medyanın imkanlarıyla iyice küçülen ve askeri ve ekonomik tehditler karşısında artık uzak-yakın farkı kalmayan dünyamızın bütün insanları benzer riskler altındalar.
Zor durumlardan çıkış yolu, dünyadaki bulunuşun geçici olduğunu idrak gerçeğinde yatmaktadır. Geçirilen zor zamanlar ve başa gelen sıkıntılarla ancak bu şekilde baş edilebilir. Kimseye gücünün üzerinde yük verilmeyeceği bilgisi de güçlüklere katlanmakta yardımcı olacaktır. Ruhun sonsuz yolculuğunda tekamül ettiklerine inananlar, kendilerine yardım edildiğini de bilirler. Bu yolculukta uğranılan sayısız duraktan biri olan madde ortamından geçişteki en akıllıca davranış, verilen maddi araçların tümünü, bu arada bedeni de, ruh ve beden dengesini en iyi kuracak şekilde kullanabilmektir. İtidal ve dengeyi gözden kaçırmayanlar ve her zaman hayrı gözetenler er geç zor koşulların üstesinden gelebilirler.
Osman Türkmenler
(Güncelleme : 20/03/2006)
Yaşamımızın her döneminde zor zamanlarla karşılaşmaktayız. Esasen dünya yaşamında varlığın yol alması, bilinç düzeyinde değişmeyi sağlaması ile mümkündür. Bu değişim özveriler ile aşılabilir.
Varlık bir engeli aşıyor, bir daha engel çıkmayacaktır karşısına zannediyor. Hemen arkasından yeni bir sınav açılıyor kendisine!.. Sınavlar diyarı dünya yaşamı. Olgunlaşma; sınavları doğru bir şekilde başarmakla kazanılıyor. Her alınan nefeste, her atılan adımda bir üst bilince çıkmanın zorluğudur bu. Ancak doğru karşılanan engel, yeni bir hamlenin gücünü de getiriyor insana.
Bugün dünyanın içinde bulunduğu kaos, zor günlerin daha da zorlaşacağını gösteriyor. Teknolojik yarış, iyide ve doğruda kullanılmıyor. Tek güç olmak ve dünya ile gezegenlere hakim olmak düşüncesi, hoşgörüden, sevgiden çok uzak kılıyor liderleri.
Kendi dünyamı aydınlatmak, çevreme ve benden güç almak isteyenlere yardımcı olmak kalıyor bana!... Tüm bu zor yaşam koşulları içinde ayakta kalmaya, ruhsal varlığımın bilinci içerisinde bütünlüğü hissetmeye çalışıyorum.
Sağlığımın yerinde olmaması yeni bir güç veriyor bana. Birçok onkoloji hastaları ile görüşmekteyim. Biraraya gelip umut oluyoruz birbirimize. Onları aydınlatmak, inançla, zorlukları yenmek, umutsuz hastalıktan umutlu olmak güçlü kılıyor beni.
Bizlere yardımcı olan tıp uzmanlarının yanında, şifa enerjilerinde kanal olan ve karşılıksız hizmet aşkı ile zaman tanımayan güzel dostlara sahip olmanın gücü içerisinde gerçeğe sevgi ile bakıyorum.