HERŞEYİN  BAŞI  DÜŞÜNCE

           Değişim varoluşun esaslarından biri. ”Değişmek için bir arada tutuluyoruz, tebliğ alıyoruz, yaşıyoruz. Temel soru ise şu: Neyi değiştireceğiz ve niçin değiştireceğiz? Düşünce bizi canlı kılan, bizi değiştirecek olan gücümüzdür. 

           Düşünmeyen insanın değişme ihtimali yok. İşte bu yüzden her şeyin başı düşünce. Vazifenin başı da düşünce. Düşünmeyen vazifesini bulamıyor. Engellerini aşamıyor. Umut etmek, moral bulmak dahi düşünceden geçiyor.

           Sorunları çözmek için onları tahlil etmek ve nedenlerini bulmak, çözüm yolları üretmek ancak düşünce ile mümkün.Düşünce yeni boyutlar açabilen bir kudret. Yüksek rehberlerimiz şöyle demişlerdi: ”Siz varsınız. Bizler varız.
Düşünmeniz arada gidip gelmenizdir.“  O halde bir numaralı  vazife düşünmek oluyor.  Cevabını bilmek istediğimiz soruları, örneğin vazifemizin ne olduğu hususunda ısrarla ve içtenlikle düşünürsek muhakkak cevabını alacağız.

           Buradan yola çıkarak iki numaralı vazife ise "düşündürtmek" oluyor. Birlik bunu sağlamak için var. Yüksek rehberlerimize soracağımız sualler aynı zamanda birbirimize de sorulmuş olurlar. Birbirimize soracağımız suallerin aramızdan bir ya da birkaç kişiye adım attırması ne kadar büyük bir hayır olur. Birliği bu yönde işletebilmemiz, birbirimizi bilgi kaynağı olarak görebilmemiz, birbirmizin düşüncelerindeki  doğruları yakalama isteğimize, uyanık takibimize ve birbirimiz hakkında hükümsüz kalmamıza bağlı.

           Gerçeğin kimin ağzından döküleceği hiç belli olmaz !.

(Güncelleme: 12/10/2006)