HAFTANIN SORUSU OKUYUCU YAZILARI
İsteklerin Evrenselleşmesi Nedir?
İsteklerin evrenselleşmesi; dileklerin, arzuların, taleplerin, niyetlerin kâinat ölçeğine çıkartılması demektir. Buradaki “çıkartılma”, büyütülme, yükseltilme, derinleştirme, inceltilme, çoğaltılma, kapsayıcı olma ve benzer yönlerdeki hareketleri ifade eder. Çıkartılma kelimesi bir yandan da belli nitelikteki, yani evrensel olma özelliğine layık bulunan evsaftaki itilimleri içlerinden duyanların da evrensel ölçekte çoğalması, sayılarının artması anlamına gelir ki, gelişme hem niteliksel hem niceliksel olsun. Başlangıçtaki “istekler” ve “çıkartılma” kelimelerinden türetilen diğer anlamlar kısıtlayıcı değil sadece örnek verilenlerdir. Dolayısıyla sorulan sorunun kapsamı çok geniştir. Bunu her varlık kendi kaârına (derinliğine) göre almak ve işlemek durumundadır.
Evren kabaca ikiye ayrılır: maddi evren ve maddi olmayan evren. Bizim şimdiki düşünce alanımızda bulunanlar, ister istemez evrenin maddede ağırlık kazanan taraflarıdır. Ama asıl istenen, evrenin madde ötesi, yani manevi yönlerinde ne yapılacağıdır. Bütün bunlar ise sonu olmayan ruhsal, şuursal alanları içerirler. Bu durum konuyu maddesel ölçeğin çok üzerine çıkarır. Bir de işin çok daha büyük, devasa bir tarafı vardır. Bu da gerek aynı anda ve gerekse farklı zamanlarda birden çok daha fazla sayıda evrenlerin mevcut bulunuşu, evrenler arası doğal ilişkiler ve evrenler birliği konusudur. Evrenselleşme kelimesi önce tek bir evrenle sınırlı gibi görünüyorsa da, aslında her birinde başka başka başlangıç ve devam kurallarının geçerli olduğu, iç içe olan ve olmayan çok sayıda evrenlerin ve zamanların bir arada bulunması durumu da gözden kaçırılmamalıdır. O zaman evrenselleşme boyutlarının (demek zorunda kalıyoruz, ifade için) nerelere kadar uzanabileceğini bu akılların almasının mümkün olmadığı ortaya çıkıyor. Gelinen noktada söylenecek bir tek söz kalıyor: Herkes kendi yerini bilmek zorundadır!
Osman Türkmenler – 04.02.2008 *ruhsalboyut.com*
İsteklerin evrenselleşmesi gerçek varlığımıza dönüş isteğidir. İsteklerimiz bir anlamda şuur yaşımıza, şuur gücümüze göredir. Kişi var, sadece kendisini bile zor ayakta tutar, dayanacak yer arar, kişi var devleti ayakta tutar. Dünyayı ayakta tutan ise, sayısı 100 kişide bir olan gerçek hayır sahipleridir. Şuuru evrenselleşmiş kişiler de yeryüzünde bilemeyeceğimiz konuların görevlileridir. İsteklerin kişisellikten, ulusallıktan vs çıkıp, evrensele çevrilmesi çok muazzam bir olaydır. Tamamen kişisellikten, ferdiyetten çıkıp hayra yönelik olmak, aynı zamanda kozmik bir bağlantı içinde olmaktır.
İsteklerin evrenselleşmesi, isteyenin şuurunun evrenselleşmesi ile mümkündür. Evrenselleşmeyi, dünya çapında veya dünyadaki her şeyle ilgili anlamında mı kullanıyoruz, örneğin evrensel insan hakları bu anlamda kullanılıyor, yoksa tüm evrenle ilgili olarak mı kullanıyoruz? Spiritüel eğitim, ikisini bir arada veriyor. Üzerinde yaşayan tüm varlıklarıyla Dünya için gerçek sevgi yönünde bir istekte bulunduğumuz zaman ister istemez evrene de yöneliriz. Evrene karşı ve tüm yaratılışa karşı içimizde o büyük aşk oluştuğunda ise ayrıca bir istek ortada kalmaz. Çünkü o aşkın içinde Hayrın, O’nun Rızasını kazanmanın O’nun Emri’ni yerine getirmenin, varlıklara hizmet etmenin bütün isteği mevcuttur.
Güney Haştemoğlu - 04.02.2008 *ruhsalboyut.com*
İsteklerin evrenselleşmesi için; gerçekleşmesi, sistem içinde, işlemeye, çalışmaya başlaması gerekmektedir. Bunun için de isteklerimizin; evrenin yasalarına, çalışan düzenine uygun olması gerekmektedir. Bir isteğimizin gerçekleşmesi, görünür hale gelmesi için, o istek üzerinde çalışarak, çaba sarf etmemiz gerekir. Evrende her istediğimizi gerçekleştirebiliriz; yeter ki gerçek üzerinden, istemesini bilelim, sistem üzerinden uygunluğuna çalışalım.
O’nun; kâinat sistemi üzerinden, kabul gördüğü, kâinattaki tüm ihtiyacı olanlara katkıda bulunacak her türlü istek evrenseldir. İsteklerimizin evrenselleşmesi için, ne kadar evrensel bakabildiğimiz de çok önemlidir. Bizler sadece kendi yarattığımız dünyamıza takılıp kalıyoruz. Umarım ki evrensel istek yapabilen kişilerin sayısı, evreni kavrama gücümüzün artmasıyla günden güne artar.
Tarık Öztürk - 04.02.2008 *ruhsalboyut.com*
İstemenin, gerçek evrenselleşmesi, evrimin, tekâmül etmenin ta kendisidir. Varlık olarak, ortak istek ve amacımız budur. Diğer evrenselleşecek kadar somutlaşmış istekler ancak ikinci veya üçüncü derecede ve tekâmülü tamamlayıcı unsurlardır. Mesela hepimizin ortak arzu ve isteği olan sevgi, saygı ve diğer güzellikler böyledir. Dualarımız ve ortak isteklerimizle evrenselleşmiştir. Keza demokrasi ve özgürlüklerde aynıdır.
Yüksek değerlerin evrenselleşmesi, ortak akıl, duygu ve düşüncelerin bütünlenerek insanlığa yansıma, ayna görevini yapmasıdır.
Orhan Yarat – 05.02.2008 *ruhsalboyut.com*
İstek bizi hareket ettiren güçtür. Bir istek hayır yönündeyse evrenseldir. O’nun bütüne ait amacına hizmet eden her istek hayır yönündedir. Böyle istekler evrensel güçleri yanlarına çekerler. İstek ne kadar üst bir hayır içeriyorsa, o kadar güçle arzulanmalıdır. Yüce değerler sadece çok güçlü istendiklerinde elde edilirler. Çok güçle istemek, aynı zamanda tüm olanakların seferber edilmesini ve sürekli gayreti de gerektirir.
Her insanın derinlerinde yatan, henüz kendisinin de bilemediği temel bir istek vardır. Tüm yaşam faaliyetlerinin altında o yatar. Ancak o istek yüzeye çıkana kadar çeşitli kırılmalara uğrar ve tamamen ters istikamete dönecek kadar değişebilir. Aslında tüm insanlar aynı hedefe doğru yürüyecekken, uzak ve sapa yollar oluşur. İnsan farkındalığını ilerlettikçe yönü doğrulaşır. Tamamen uyanmış insan artık sadece o temel isteği bulundurur.
Hayır yolunda yürümek isteyen insanın öğrenme, düşünme ve paylaşma isteği en büyük güçleridir. Bunlar tamamen farklı özellikte ve biri olmazsa diğeri eksik kalacak isteklerdir. Öğrenerek düşünme mümkün olacak, düşünerek farketme mümkün olacak ve paylaşarak yeniden öğrenme mümkün olacak. Daire böyle tamamlanacak. Yaşam dairevi bir harekettir. Bu üç isteğimiz ne kadar güçlüyse daireler o kadar üstelir ve tekâmül spirali oluşturur.
İsteği doğuran sevgidir. Öğrenme isteği gerçek özlemiyle, düşünme isteği keşfetme sevgisiyle, paylaşma isteği insanlık sevgisiyle güçlenir ki hepsi yaratılmış olana duyulan hayranlığı ve neticede Yaratan’a duyulan aşkı besler. O’na yakınlaşmak bizi daha istekli yapar. Sonsuzluk duygusu ve yaşama sevinci verir.
Altan Gürol - 08.02.2008 *ruhsalboyut.com*
Bu dünyada yalnız olmadığımızı bilerek bu idrakla; bir bütünün ufak bir parçası olarak birbirimize muhtaç ve bağlı olduğumuzu unutmadan, isteklerde bulunmaktır. Egomuzu tatmin etmek için değil, bağlı olduğumuz ailenin, toplumun, evrenin hayrına olacak şeyleri dilemektir. Bir sınav yeri olan dünyamızdaki bütün varlıkların barış ve sevgi ile birbirlerine hizmet etmelerini istemek, özellikle bu gün tüm dünyadaki çatışmaların bitmesine dua etmektir. Dünyamızı cehenneme sokacak egosal istekleri düşünmeden; şer mekanizmalarını değil, hayır mekanizmalarını davet edecek dualarda bulunmaktır. Allah’ın bahşettiği lutufları imkanları sevgiyle gözeterek, paylaşarak kullanmaktır.
İnsanlara sevgiyi, barışı, hoşgörüyü kullanmalarını, birbirlerine yardımcı olmalarını, çocuklarına daha çok küçüklüklerinden itibaren bunu öğretmeyi vazife edinmektir. Araştırma, deney ve uygulamalarla elde edilen bilgileri, başarıları, olanakları asla egosallığa düşmeden paylaşmaktır. İsteklerin evrenselleşmesi kıskançlık, üstün olmak, hükmetmek gibi egosal öğretmenliklere duygulara kapılmamaktır.
Fahire Öztekin – 08.02.2008 *ruhsalboyut.com*