TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 5 Mayıs 2024 Pazar

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon


1 Ekim Yaşlılar Günü

 

           Yaşlılık ne zaman başlar, kendimiz mi yaşlanırız, yoksa çevremiz mi bizi yaşlılığa mahkum eder, yaşlanmamak mümkün mü? Bu sorulara sadece yaşı büyükler değil, yaşı küçükler de cevap vermeli. Çünkü duygular, kararlar birbirimizden ayrı yaşanmıyor. Diğer karar ve duygular gibi, yaşlı olduğuna karar verme, yaşlılıkla ilgili yetersizlik duygusu zihnimize toplumdan yansıtılmaktadır. Aile fertlerinden tutun, sokaktaki insanlara, hatta doktorlara kadar neredeyse herkes, belli bir yaşın üstündeki insanları sanki ıskartaya çıkartıyor.  Ancak bu duruma meydan veren yine de o yaşı büyük kişilerdir. Yaşlısın diye ne kadar baskı yaparsa yapsın, kişi direndiği takdirde toplum boyun eğer.

 

           Yaşlılığın perde arkasında ne var? İlk sırada kolaya kaçma, sorumluluk almaktan kaçınma, tembellik var. Yapmamız gereken ve yapabileceğimiz pek çok şeyden yakayı kurtarmak için yaşlılık bir mazerettir. Sözünü geçirmek, saygı görmek, çevreden hizmet ve ilgi beklemek için de yaşlılık, aynen hastalık gibi iyi bir kozdur. Ve insanlar bu kolaycılığa çok erken yaşlarda başlıyorlar. Bu tutum, çevrenin de yaşlıya biçtiği gömleği kişiye giydirmesiyle sonuçlanıyor, çünkü her şeyin ödenmesi gereken bir bedeli var. Yaşlılık insanların en çok korktuğu konulardan biri olmakla birlikte, bizi yaşamın kıyısına savuran bu durumu bir ölçüde biz yaratıyoruz. Hâlbuki yapmaktan çok zevk alacağımız pek çok etkinlik de var ve onlardan mahrum kalıyoruz.

 

           Gerçekte yaşlılık yoktur, insan aynaya bakmadıkça yaşlı olduğunu hatırlamaz bile. Çünkü yaş bedene aittir. Ruhun ise yaşı yoktur, o her zaman genç ve güçlüdür. Elbette beden bir yaştan sonra bu genç ruhun isteklerine cevap veremez, temposuna uyamaz. İşte burada bir yaşam boyu kazanmamız gereken “bilgelik” devreye girmek zorunda. Yaşam nedir, mutluluk, sevinç nedir, biz kimiz, insanın Yaratanla ilişkisi ve O’nun bu yaşamı bağışlamakla insandan beklediği nedir ve nihayet ölüm nedir, yoksa ölüm bir başka boyuta doğmak mıdır? Kuşkusuz insan bu soruların cevaplarını bir günde bulup bilgeliğe hemen ulaşamaz. Bilgelik kimi zaman çocuklukta bile başlar. Zamanında başlamışsa bu düşünceler,  yaşlılık için gerçek bir yatırım olur. Çünkü bunlar ruhumuzun tek gereksinimi olan ilahî gerçeğin bilgileridir ve yaşamın her safhasında nice güzellikleri yaşamamızı sağlar.

 

           Bununla birlikte, mademki ruhun yaşı yoktur ve varolma gerçeği ruhun tek ihtiyacıdır, öyleyse yaşımız kaç olursa olsun kendimizi yeniden inşa edebilir, üzerimizdeki yanlışları silkeleyebiliriz. Üstelik yaşlı insanın bu konuda yararlanacağı klasörler dolusu yaşam deneyimi vardır.

 

           Yaşı büyük ama kendisi genç biri olarak dilerim ki bu “1 Ekim Yaşlılar Günü” tüm yaşı büyüklerin gençliklerini ilan edecekleri gün olsun.

 

Güney Haştemoğlu

 

02.10.2007

<< geri
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.