Çok Seven Çok Yaşar mı?

 

           Sevgi, genel anlamda fizikteki cazibe kuvvetinin, ruhsal karşılığıdır. Sevgi ruhsal çekim gücüdür. Hoşa giden bir eğilimden başlayarak, tutkuya dek varabilen bir ruh durumudur.

 

           Benliğinizin dışında bulunan bir insanı, ya da hayvanı; genel anlamda bir canlıyı benliğinize katmak, onunla bütünleşmek isterseniz, onu seviyorsunuz demektir. Benliğinize katmak, onunla bütünleşmek istediğiniz mal, mülk, genel anlamda cansız tabiat da olabilir. Sevilenin kesinlikle insanın dışındaki bir canlı ya da cansız olması gerekmez. İnsan kendini sevebilir. Bir başka canlıyı da cansızı da sevebilir.

 

           En ilkel sevgi, insanın yalnız kendisini sevmesidir. Kendini sevmek bencilliktir, egoizmdir. Kendini fazlasıyla seven kişinin benliği yoğunlaşır, daralır. Bir süre sonra kendine yetmez olur. Kişide dışarıya açılma içgüdüsü kuvvetlenmeye başlar.

 

           Kişide dışarıya açılma iki yönde olur: Cansız tabiata, ya da canlı tabiata sevgi duyulur. Cansız tabiata, başka bir deyişle eşyaya karşı duyulan sevgi, insanın kendine karşı duyduğu sevgiden daha geri bir sevgidir. Eşyayı seven insan, kendi benliğinin dışına ilk adımını atmıştır. Sevilen eşya pasif olduğu, kendisini seven insana karşı olumlu ya da olumsuz tutum ve davranışta bulunmadığı için; eşyayı seven insan, benliğinin sınırlarını genişletmiştir ama gerçek anlamda benliğinin dışına çıkamamıştır.

 

           Bir başka canlıyı sevmenin üç aşaması var: Bitkiyi, hayvanı ve insanı sevmek… Bitkiyi sevmek insanı sevmekten bir gömlek daha üstündür. Sevilen çiçeklerin, ağaçların bu sevgiye cevap vererek daha iyi gelişip büyüdükleri saptanmıştır. Çiçeklerin insanlara karşı duydukları sevgiyi ve nefreti titreşimleriyle tespit eden bilimsel araştırmalar vardır.

 

           Yine de bir köpeği sevmek, bir çiçeği sevmekten daha ileri bir sevgidir. Reel planda köpek, duygularını aracısız olarak insanlara doğrudan aktarabilmektedir. Ne var ki insanın en yakın olan dostu köpek, kuşkusuz insan bilincinin gelişme düzeyinin altındadır. Köpekle insan arasındaki sevgi alış verişi, yine de sınırlı kalacaktır.

 

           Dışa dönük sevginin 3.aşaması, insanın insana karşı sevgisidir. İnsanın insana karşı duyduğu sevginin ilk adımı, erkeğin kadına; kadının erkeğe karşı duyduğu cinsel kaynaklı sevgiden daha ileri, cinsiyetten ve menfaatten arınmış olduğu oranda değer kazanan insan sevgisidir.

 

           Sevginin sonuncu aşaması, insanın Allah’a karşı duyduğu sevgidir. İnsanın benliğini sıfıra yaklaştırdığı oranda artan bu ilâhi sevgi, eksi sonsuza doğru yol aldıkça; artı sonsuza doğru büyüyen bir sevgidir. İlâhi sevginin ne ucu vardır ne de bucağı…

 

           Sevmek; 1-İnsanın kendisini sevmesi, 2-Eşyayı sevmesi, 3-Bitkiyi sevmesi, 4-Hayvanı sevmesi, 5-İki cinsin birbirini sevmesi, 6-Evladını sevmesi, 7-Cinsiyet ve menfaatten arınmış insan sevgisi, 8-İnsanın Allah’a karşı sevgisi, kademeleri şeklinde yücelmektedir. Tekâmül sonsuzdur. İnsan şuurunda bu kademelerin tamamı, biri ya da bir kaçı çeşitli dozlarda baskın bulunabilir.

 

           “Çok Seven çok yaşar” mı? Çok sevmek, zaman olarak ömrü uzatmasa bile çok seven kişi; şuurunu daha çok intiba ile doldurduğu için, az zamanda çok yaşar. Az zamanda çok yaşamak, belirli zaman parçası içinde çok yaşamaktır.

 

29.09.2007