Yaşatmak, yaşamı sürekli canlı tutmak, yenileyerek olgunlaşıp devamını getirmek, var olma sorumluluklarımızdandır. Bizler hizmetlileriz, var olduğumuz sürece de hizmet etmekle yükümlüyüz. Doğada, kâinattaki her varlık sadece bir amaç için, O’na hizmet için çalışır. Var olma amacımız, bulunuşumuzdaki yeteneklerin farkındalığı doğrultusunda birliğe hizmet için çalışmaktır. Ortam şartlarına, gelişen düzene ayak uydurarak çalışmalarımızı sürdürmek, bizlerin birlik adına sürekliliğini sağlamaktadır.
Yaşamsal değerlerimizi bilmemiz, temel ilkeleri de bu değerleri algılayış şeklimize göre kullanmamız demektir. Çizdiğimiz her ne yol olursa olsun, evrensel yasalar değişmez. Yasaları fark edişimiz doğrultusunda atmış olduğumuz her adım, bizlerin doğru yönde hareket etmesini sağlayacaktır. Varoluşun temel ilkeleri; yaşamak, yaşadığını özümseyerek uygulamaya geçirip tecrübesinde bulunmak, edinilen tecrübeyi bilince çevirerek bütünü oluşturan varlıklara sevgiyle, O yaşamsal enerji ile aktarımını yapabilmektir.
Tarık Öztürk – 1.7.2009 *ruhsalboyut.com*
Her şey, tüm evren sevgi ilkesi üzerine kuruludur. İnsanın en büyük ıstırabı sevilmediğine inanmasıdır. İnsanın kendi de zaten hiç dilinden düşürmese de sevmeyi henüz başaramamıştır ve sevginin ne olduğunu da bugün kimse bilmemektedir. Kişi değil başkalarını kendini bile sevemiyor, sevilmeye değer bulamıyor. İnsan bu kdr cahildir. Ama bu büyük ihtiyacının da farkındadır, arayışlar bu nedenledir. Kişiye pek çok olanak sunulmuştur sevgiye doğru yol alabilmesi için. Sanat en kısa haz ve sevinç dolu, savaş ise en uzun acı ve ıstırap dolu yollardır. İnsanlar bir sanat eserini meydana getirirken yaşadıkları haz, mutluluk, sevinçtir, Varoluşla eleleliktir, sanki birlikteliktir. Bu yaşananlar kısa süreli de olsa, tadımlık ta olsa o bilinemeyen sevgiye bir göz atıştır. Savaş ise ister kazanan, ister kaybeden taraf olsun yaşanan her zaman acılar, ıstıraplardır. Sorunlarını savaşarak çözmeyi düşünenler bu acıyı yaşayacaklardır. Taaa ki insanlara sadece sevginin yardım edeceğini anlayana kadar savaş ta uzun bir sevgi yoludur.
Günal Gölhan – 3.7.2009 *ruhsalboyut.com*
Varoluşta hiçbir şey karşılıksız değildir. Sürekli alınan, verilen birşeyler vardır. Böylece muhteşem denge sağlanır.
Birlik, beraberlik varoluşun temel ilkelerindendir. Çünkü birlik beraberlikten sevgi doğar. Sevgi varlığımızın her safhasında mevcuttur. Yaşamın kökenidir. Her birimizin sevgiyle varolduğu gibi… Onsuz hiçbir şey varolamaz. Sevgi faydanın, ahlakın, insanlığın, dostluğun, birlik beraberliğin ürünüdür. Sevgi iç dünyamızı saran muhteşem bir duygudur. Sevgiye sığınamayan hayata tutunamaz.
İnsanlığa faydalı tüm kurallar sevgiden türemiştir. Sevgi varoluşun temel ilkesidir.
Güzide Turaman – 3.7.2009 *ruhsalboyut.com*
İnsan için varoluşun en önemli ilkesi tekâmüldür. Bu çeşitli kelimelerle ifade edilmektedir: Gelişim, büyüme, yükseliş, öze varış, kendini bilme, bilinmeyeni bilme, iç bilgisini hatırlama, arınma, erdem, farkındalık, bilinçlenme, değer üretme, aydınlanma, güçlere girme, kalbin açılması gibi… Hepsi aynı şeyi anlatırlar. Her ekolün kendi kelimeleri ile anlattıkları şey sonuç açısından birdir. Geçilecek aşamalar da herkes için aynıdır. Kimse ayrıcalıklı değildir. Bu öyle bir yolculuktur ki varılan her menzilde bilgisi sadece O’nda olan nihai amaç, biraz daha aydınlanır.
Beş duyusu ve algılarıyla dışındaki gerçeği gözlemleyen insan, düşüncesiyle, gayret ve çalışmasıyla, iyiliğe, doğruluğa, bilgiye ve sevgiye açılır. Böylece içindeki gerçeği canlandırarak, dış gerçeklik ile bir eder. Bunu tamamlayan diğer şart, etrafımızla iletişim içinde olarak ulaştığımız bilinci paylaşmak ve birlikte yeni bir bilince ulaşmaktır. Çalışmayı birlikte yürütmek ve işbirliği yapmaktır. Böylece bilginin doğruluğu hayatın içinde sınanmış olur.
Ulaşılan her aşamanın doğru yönde bir ilerleme olup olmadığını danışacağımız ve yön işaretleri alacağımız, bizden daha önde ve bilgili olduğuna inandığımız bir yol gösterici merciin varlığı diğer bir varoluş ilkesidir. İtibar ettiğimiz bilgiyi alıp, kendi özümüzle birleştirerek yeni bir bilgiye ulaşmak, onu yaşam içinde etrafımızdaki insanlarla beraber uyguladıktan ve doğruluğundan emin olduktan sonra yeni bilgiye açılmak tekamül döngüsüdür.
Altan Gürol - 4.7.09 *ruhsalboyut.com*