Topraklanma Bağlantımız

 

Yerküre ile çeşitli şekillerde bağlantı kurulabilir. Toprak, su, hava ve ateşle ilgili yaşam seyrimiz yerküremizle bağlantıyı sağlamaktadır. Günlük yaşamımız içindeki her seyirde belli bir topraklanma bağlantısı içerisindeyiz. Zamanı yaşamamıza neden olan ve bizi mutlu kılan her şeyde bir topraklanma içinde oluruz. Doğal olarak topraklanmış kişiler, sadelik içinde dengeli bir yaşama sahiptirler. Ayrıca huzurlu ve de sevecen olurlar. Diğer kişilere tahakküm etmezler. Enerji ve duygularında serbest kalmayı bildiklerinden arınma deneyimlerini hızlı bir şekilde kazanca çevirirler. Yaşamlarında topraklanmayı başaramayanların; stresli, huzursuz ve insanlara tahakküm içinde bulundukları bilinen bir gerçektir.

 

Kendimize ait olmayan pek çok şeyi içimizde besleyip büyütürüz. “Mükemmel olmazsan kimse seni sevmez”  gibi tenbihlerin ailemizden intikal etmesiyle yüklenmemiz tavırlarımızın özgün olmasına engel teşkil eder. Üstelik bunların ruhsal gelişmemize de hiçbir katkısı yoktur. Enerjiyi topraklama ve arındırma işleminin gayesi, yaşam duruşumuz ve tavırlarımızın hangisinin özgün hangisinin sunî olduğunu bulmaktır. Bir fikir ne olursa olsun rahatsızlık veriyorsa ya da bugünkü yaşantımızı iyileştirmiyorsa tarafsız olarak değerlendirilip topraklanmalıdır. Bize intikal eden mesaj fikir ve tavır kendimize aitse toprakladığımız ve arındırdığımız zaman enerjisi bize geri dönecektir. Şayet mesaj bir başkasına aitse etkimizden temizlendikten sonra sahibine dönecektir.

 

Topraklandığımız zaman çevremizde hissettiğimiz sessiz, güç dolu yaşamımızın sonucunun değil esasının kendimiz olduğunu hatırlatacaktır. Kendimize ait olmayan mesajlardan ve tavırlardan arındığımızda özgün manevî benliğimizin canlanacağı sessiz bir yer yaratmanın ilk adımını atmış oluruz. Bizi huzursuz eden düşünceler, duygular ve tavırlardan kurtulduğumuzda topraklama kimliğimiz ortaya çıkar. İç ve dış dünyamızı kontrol edebileceğimizi bilmekle gerçek dünyaya çok daha fazla uyumlu oluruz. Çevremizdeki dünyayı kontrol etmek için enerji harcaması olmaz. Çünkü enerjimiz her dakika açık ve özgün olmamıza odaklanmış olacak.

 

Topraklama, odaklanmayı burada sadece bizim için ve üzerimize yönelttiği için kimliğimizi bulmamıza yardımcı olur. Topraklama, ruhumuzun bedenimizde rahat ve güvende olmasını sağlar. Bu gerçekleştiğinde daima şimdide olunacaktır. Topraklamanın hemen her durum için çok yararlı olduğu anlaşılacaktır. Ağrılarımız ve acılarımızda bu denenmelidir. Duygusal ve fiziksel olan her acı bir işarettir. O kendinden korkulması ve ya da teslim alınması gereken bir varlık değildir. Acı bir şeyin yanlış gittiğinin işaretidir. Eğer acı duymazsak çevremizdeki tehlikelerin ya da bedenimizdeki hastalıkların farkına varılması mümkün olmaz.

 

Acıyı sever gibi görünmek yahut onunla pazarlık etmek doğru değildir. Ya da ne kadar harika olduğunu düşünmek, mucizevî bir şekilde kaybolacağını düşünmek de aynı şekilde doğru olmaz. Bedenimizi saygıyla dinlemeli, acı çekmeye karşı duyduğumuz duygusal bağı incelemeli ve iyileşme dikkatimizi acının olduğu bölgeye yoğunlaştırmalıdır. Topraklama, acı ile iletişime geçmenin en iyi yoludur. Çünkü bu yöntem bedenimize farkında olduğumuzu, mesajları alarak değerlendirdiğimizi söyler. Enerji çalışmalarına devam ettikçe bedenimizin şimdiki zamana ve kendimize odaklanmamız için ne kadar çok ağrı ve acı mesajı yolladığını görerek şaşıracağız. Topraklama yaptığımızda bir mucize gibi yok oluvermesinden bu tür bir acıyı rahatlıkla tanıyabileceğiz.

 

Başka insanları topraklama doğru değildir. Topraklama iyileştirmedir. İzni olmadan birini iyileştirmek kötü bir manevî etiket anlamına gelir. Başka insanların manevî gelişiminden sorumlu olduğumuz yanılgısına kapılmamalıyız. Bu bir işe yaramaz.


(Güncelleme: 11/06/2007)