LBL_YAZI
SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 4 Mayıs 2024 Cumartesi

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon


Teslimiyet Ve İnsan Psikolojisi

 

“İlahi Takdire teslimiyet, şifa gücünün dayandığı temel ve en önemli öz gıdadır.” Öz gıda, ruhsal gelişme ve şifa için en gerekli olan bir durumdur. Teslimiyetin olmayışı gelişmeyi durduruyor, geriletiyor, ruhsal ve fiziksel sağlığı bozuyor. İyilik sizin azığınızdır (BD: 126, sh:187) Çünkü iyiliğin içinde teslimiyet varsa o iyilik olur. Doğrunun, çalışmanın bilginin ve sevginin içinde teslimiyet vardır. Teslimiyet olmadan yolda yürümek mümkün değildir.

 

Teslimiyete engel olan zihnimiz, başka bir deyişle psikolojimizdir. Vesvese, hükümler, insan gibi düşünme, eylemlerimizin sorumluluğunu üzerimize almama, sevgi sistemlerince asla yalnız bırakılmayacağımız konusundaki inancın eksikliği, Ruhsal Sistemleri hissetmemek, Varoluş gerçeğinin ihtişamı karşısındaki küçücük yerini görememek. Kendimizi bir şey zannetmek, egosal psikolojinin tüm tuzakları. Gönül halinin psikolojisi yoktur, sadece hâl’i vardır. Psikolojiden bahsettiğimiz her yerde egomuzdan bahsediyoruz.
 

Psikolojik Bilinç / Gönül Bilinci
 

Psikolojik sorunlar bizim gerçeği aramamızı sağlamak, bu sorunları çözmek, güçlenmemiz için. Psikolojik sorunlar kelebeğin kozası gibi. Bu kozadan çıkmak için kelebeğin verdiği mücadele kanat kaslarını güçlendiriyor ve uçmasını sağlıyor. Psikolojik olarak çok mutlu olsaydık gerçeği tamamen kaybedecektik.

Psikolojik bilinçte bulunan bir kimsenin sevgisi de şifa olamaz, çünkü birçok yanlış içerir ve bu durum şifa yerine yeni psikolojik problemler, yanlış zihinsel bağlantılar buna bağlı yeni travmalar ve bu travmalara bağlı hastalıklar oluşturur. Anne babalar ellerinden geleni yaparlar ama onlar da nihayet bilge kişiler değiller. Onların hatalarını düzeltmek kişiye düşer ve bu konuda muazzam bir yardım vardır. “annelerin hatalarını biz düzeltiriz”  Kişi bu yardımı aldığını fark etmek ve ruhsal işbirliğine yönelmek zorundadır. Aynen kozadan çıkan kelebek gibi, gönül bilincine geçmeli ve orada uçmalıdır.

 

Affedemem, sevemiyorum, güceniyorum, kızıyorum, başıma gelenleri kabul edemiyorum vs. teslimiyetsizlik oluyor. Başıma gelen O’ ndandır kabul ediyorum demek de gerçek kabul olmuyor, kabulsüzlüğü bastırmış oluyoruz. Çünkü neşesiz olmak, vara yoğa kızmak, yapacakları için güç veya zaman bulamamak, bu koşullarda ancak bu kadar oluyor demek aslında yaşadıklarımızın kabulsüzlüğü oluyor.


(Güncelleme: 15/11/2006) 

<< geri
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.