TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 * RUHSAL BİLGİ SİTESİ * DOĞRU YAŞAM BİLGİLERİ *                                 *ARAMADIĞIMIZ  HAZİNEYİ  BULAMAYIZ.* SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 18 Nisan 2024 Perşembe

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon

HAFTANIN KONUSU

 

Korku ve endişe bütün varlık

kazancımızı yok edebilir

 

İnsanlık bugünkü realitesi itibariyle gerçek varlığını bütünleme yolunda adım atmaya çalışmaktadır. Aklımız, gönlümüz, kalbimiz, ruhsal kimliğimiz arasında gidip gelerek, olayları kâh akılla, kâh gönülle karşılayarak kararsız, dengeli olmayan bir yaşam sürmekteyiz. Bu nedenle çok kırılgan bir psikoloji içindeyiz. Çünkü bu kararsız tutum bizi güçsüz bırakıyor. İnsan için aklını, gönlünü, kalbini ve ruhunu bütünlemek varlık olma yolunda ilk adımdır. Kuşkusuz Dünyamızla birlikte yeni bir enerji boyutuna hızla girmekteyiz. Bu yeni zaman boyutuna varlık olma yolundaki ilk bütünlüğümüzü mutlaka başarmış olarak girmemiz gerekiyor.

Aksi halde bütünlenemediği için son derece kırılgan olan bizleri, yeni zaman karşısında yaşayacağımız ve hatta halen yaşamakta olduğumuz korku ve endişe tamamen dağıtabilir.

Korku ve endişe duymakta haklı olduğumuzu düşünmemiz psikolojik kırılganlığımızın sonucudur. Ve biliyoruz ki, korku ve endişe bize özgüvenimizi kaybettirir, mantıkla, akılla doğruyu düşünemeyiz, inancımızın temelindeki hissedişi kaybederiz ve ruhsal bilgileri dahi hatırlayamayız. Korku ve endişe bir anlamda bilinç kaybıdır ki dolayısıyla doğru davranmak için gereken güç de kaybolur. Bütün bu kayıpların kimi insanları saldırganlığa ve ahlaki kayba sürüklediğine büyük doğal afetler sırasındaki bazı olaylarla tanık olduk.

Bugün bizim bulunduğumuz dar çevrede ortalık henüz sakin. Kimse kimseye saldırmıyor. Ancak endişe ve korkuyu hissediyoruz.  Çünkü üzerimize doğru gelen bilemediğimiz bir şey var. İnsanlar bir kavga ve şiddet dili, şiddet sesi kullanmaya başladı, sevgi alanımız daralıyor. Tam kendimizi çok iyi hissettiğimiz sırada küçük bir olay o iyilik hissini yok ediveriyor. İyilik hissi kaybolurken içimizdeki, sükûnet ve sevgi hissi de yok oluyor.

Meşhur "kanserden korkma, geç kalmaktan kork" sloganı gibi, yaşanması mukadder olanlardan değil kırılganlığımızı güce çevirmekte geç kalmaktan korkmalıyız. Güç varlığımızın ilk aşamasını teşkil edecek olan akıl, kalp, gönül ve ruh bütünlüğündedir. O bütünlüğü sağlamadıkça kırılgan durumdayız. O bütünlük sağlandığında zaten sevgi ortaya çıktı demektir. Güç o sevgidir. Bize edebiyat gibi geliyor. Çünkü sevgi sözcüğü o kadar istismar edilmiştir ki artık esas anlamını kavrayamıyoruz. Sevgi kanımızın yapısını değiştirecek, kalp sevgiyi bütün hücrelerimize pompalayacak olandır. Bu gerçekleştiğinde bedenimiz dahi yeni bir bedendir. Kalp birliğin ve sevginin sırrını taşımaktadır.

Dünya aklı ile düşündüğümüz için anlayamadığımız konu, insanın nasıl bir canlı enerjiler bütünlüğü olduğudur. İnsan belli bir takım esaslardan meydana gelmiştir. O esasların hayat bulması ile ortaya çıkacak olan bütünlük insandır. Dünya realitesindeki insandan dinler neyi istemişse, ruhsal bilgiler neyi talep ediyorsa tümü o esasların yaşanmasından ibarettir.  Sevgi, kalp atımıyla hücrelere taşınan kan gibi insanı insan yapan bütün o esasları canlandırır, yaşatır ve ortaya çıkan bilinç insandır. Bir an için bedenimize elbisemiz gibi bakarsak gerçek bizi hissederiz, göz denilen pencerelerden dışarıya bakan daha içteki bir varlığın farkında oluruz.

Denir ki, insanın bütünlenmesi için Ruh Gözü, Kalp Gözü, Gönül Gözü ve Dünya Gözünün tek yöne bakmalıdır. İnsanı insan yapan esaslar canlanınca hepsi tek yöne bakacaktır.

Zaman var zannetmeyelim. Zaman bizim diye düşünmeyelim. Bir zaman biter, diğer bir zaman başlar. Her zaman belli bir süre bizimledir ve bizde yaratması gereken bir değişim vardır. Şimdi bizler, ruhsal bilgiyi hevesle öğrenmeye çalışan, küçük küçük kazançlar elde etmiş olan, o kazançların mistik hazzını yaşayan bizler henüz o kazançları bütünlemedik. Değiştik zannediyoruz çünkü o tanımadığımız, zaman dediğimiz sistem o küçük kazançları üzerimizde tutuyor ve bütünlenmemizi bekliyor. Süre dolunca biz ya yeni zamanı karşılayacak ve taşıyacak güçte oluruz ya da şimdiki kazançlarımız da kaybolur. Sevgili arkadaşlar küçük küçük kazançlar bilinç değildir. Bilinç, kazançlar bütünlendiğinde, esaslar canlandığında, kanımız başka türlü aktığında ortaya çıkan durumdur. Bilinç bir güç alanıdır, kırılgan değildir, korkmaz, endişelenmez esaslar üzerinden görevini yapar.

Güney Haştemoğlu 25.2.2017 
*ruhsalboyut.com*

 

<< geri
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.