Yüce Benlikler

           Evren, düzenli olmasa hiçbir şey olamazdı. Bütün, gerçekten bütünken, çeşitli amaç ve niyetlerle fonksiyonel gruplara dağılmayı seçer. Anlamamız gereken en önemli şey, kendi bireysel yüce benliklerimizin yapısıdır. Bütün, saf enerjidir ve bu enerji el­ma dilimleri gibi bölünemez. Aslında, hiçbir şekilde bölünemez. Ama bizim bilgimizin ötesindeki bir şeyi anlamlı kılmak için deli gibi çalışırız.

           Önce, "benliğin" tanımı geliyor. Bizler fiziksel gerçeklikte ya­şayan fiziksel canlılara otomatik olarak böyle bir sıfat yükleriz. Ama bu çok sınırlayıcı bir tanımdır, en azından evrensel açıdan. Bir benlik, net bir sınırla sınırlanan herhangi bir enerji geştaltıdır.

           İnsanlar budur, her ne kadar sınırlarımız, fiziksel bedenlerimizle sınırlı olmasa da. Onlar doğada ve bedenin çok ötesinde psişiktir. Aslında, bizim gerçek sınırlı benliğimiz aklımızdır. Bedenlerimiz yok olabilir ve biz hala kendi benliklerimiz olarak kalırız.

           Akıl, "varolmak" için fiziksel bir bedene ihtiyaç duymaz. Akıl bedeni, kendinin fiziksel bir sembolü olarak yaratır, ancak bu, kendi farklılığını göstermek için aklın kullandığı pek sembolden yalnızca biridir. Aslında, evrende hiçbir zaman fiziksel gerçekliğe katılmamış pek çok benlik vardır, ancak onlar, tıpkı fiziksel ger­çekliğe katılan bizler gibi, arzu ve beklenti ile seçtikleri yaşamları yaratırlar.

           Bizim yüce benliklerimiz bu kategoridedir. Onlar, inanılmaz bir gücün enerji geştaltlarıdır. Her biri, Bütün ile aynı süreçten ge­çerek -hatta onun da bir parçasıdırlar- fiziksel ve fiziksel olmayan pek çok başka benlik yaratırlar ve olağanüstü enerjileri ile onlara hayat verirler. Yüce bir benlik, bizim tarihsel doğrusal zaman ola­rak algıladığımız sistem ile sayısız fiziksel benliğe sahip olabilir, bu fiziksel benliklerin bunun farkına varması ise tamamen destek ve koruma altındadır.

Lynda Madden Dahl

15.09.2008 *ruhsalboyut.com*