Yeni Rahatlama Trendi Uzakdoğu Terapileri

           Sadece vücudunuzu değil ruhunuzu da rahatlatmak için Uzakdoğu terapilerini mutlaka denemelisiniz.

           İSTANBUL - ABD ve Avrupa’da üniversite düzeyinde eğitimleri dahi bulunan Uzakdoğulu terapiler gittikçe ülkemizde de yaygınlaşıyor. Uzakdoğu kökenli terapilerin hepsi hastalıkların temelinde ruhsal sorunlar yattığı düşüncesinden yola çıkıyor ve tamamlayıcı tıpta bile kullanılıyor. İşte size vücudunuzu ve ruhunuzu rahatlatacak Uzakdoğu terapileri...

EGZOTİK BALİ MASAJI
           Bali masajı, bitki özleriyle yapılmış doğal vücut peelingiyle başlıyor ve ölü derilerin atılması sağlanıyor. Ardından cildi besleyen “Boreh”le masaj yapılıp, peeling kremi temizleniyor. Cildi yoğun biçimde nemlendiren ve Balililer tarafından “yoğurt maske” olarak bilinen yoğun bir maske uygulanıyor. Bu maske de çiçek özleriyle hazırlanan banyoda temizleniyor. Banyodan sonra bir süre dinleniyor ve toksinleri atmanıza yardımcı olacak bitki çaylarını yudumluyorsunuz.

           Bali masajında kullanılan yağlar son derece çeşitli. Hatta, Bali’deki pek çok SPA merkezi kendisine ait özel karışımlı yağlar üretiyor. En çok kullanılan meyve ve bitkiler arasında ananas, hindistan cevizi, çam ve lavanta var. Bunların en ünlüsü “Boreh”taze hindistan cevizi suyu, çeşitli tropik çiçekler, yaban zencefili ve kırmızı biber karıştırılarak hazırlanıyor. Boreh’le yapılan masaj sonrasında vücut ısısı artıyor ve kan dolaşımı hızlanıyor. Cildin nem dengesini korumasına yardımcı olan Boreh’in en önemli özelliği cilde ipeksi bir yumuşaklık kazandırması.

           Yine Bali masajı sırasında kullanılan “Lulur”, pirinç tozu ve zencefilin yanı sıra bazı tropik bitki yaprakları karıştırılarak hazırlanan özel bir maske. Bu maskenin de cildi yumuşattığına inanılıyor. Bal, Hindistan cevizi, kahve karıştırılarak yapılan peeling kremleri tamamen doğal oldukları için ölü derilerin atılmasını sağlıyor ancak cildin nem dengesine zarar vermiyorlar. Bali masajı sonrasında kaplıca suları ya da sütle banyo yapılıyor.

AROMATERAPİ
           Aromaterapinin yani kokularla iyileşmenin kökleri yüzyıllar öncesine dayanıyor. Roma İmparatoru Neron’un gül yaprakları üzerinde uyuyarak huzura kavuştuğu bugüne dek gelen söylentiler arasında... Aromaterapi gücünü bitki ve çiçeklerden elde edilen özlerden alıyor. Ve birkaç damla yağ kullanılarak elde edilen karışımlar akla gelebilecek her türlü hastalığın tedavisinde kullanılıyor.

           Kokulardan faydalanmanın en etkili yolu ‘essential oils’ denilen saf bitki özlerinden yapılan karışımları kullanmak. Bunlar badem, susam hatta zeytin yağı gibi bitkisel bir yağ baz alınarak hazırlanıyor. Yağlar gözenekler yoluyla cilt tarafından emiliyor ve koku yoluyla ciğerlere gidiyor ve böylece etki ediyor. Kokularla çok ciddi hastalıklardan çekingenlik gibi psikolojik durumlara kadar pek çok rahatsızlığın tedavisi yapılabiliyor.

PAPATYA
           Bileşiminde ‘bisabolol’olan papatya bu özelliğiyle tahriş olmuş ciltleri rahatlatmak için birebir. Papatya yağı ya da papatya çayıyla göz çevresine yapılan kompres, şişliklerin kısa sürede inmesini sağlıyor.

SANDAL AĞACI
           Konsantrasyonu kolaylaştırdığı için meditasyon sırasında yaygın biçimde kullanılıyor. Hindistan’da, tapınaklarda tütsüleri en çok yakılan kokulardan biri. Çok güçlü bir afrodizyak olan sandal ağacı, cilt için faydalı. Tatlı kokusuyla parfüm üreticilerinin de tercihi.

GÜL
           Gül yağında cildi sıkılaştırmaya yarayan tanin maddesi var. Yani gül suyunun tonik olarak yaygın bir şekilde kullanılması boşuna değil. Bu arada dünyadaki en iyi gül yağı Türkiye’de çıkıyor. Gül kokusu kişilerin kendilerini pozitif ve huzurlu hissetmelerini sağlıyor.

BERGAMOT
           Canlandırıcı ve dengeleyici etkisi çok fazla. Rahatlatıyor ve rahat bir uyku çekmenizi sağlıyor. Kolonyalarda çok kullanılıyor. Bir damla bergamot yağını biraz alkolle karıştırıp çok hafif bir kolonya elde etmek mümkün.

SHIATSU
           Kökleri Çinliler’e kadar uzanan Shiatsu, Japonlar tarafından geliştirilmiş ve yaygınlaştırılmış. Japonca “Shi” parmak, “Atsu” ise basınç demek. Yani Shiatsu “parmak basıncı” anlamına geliyor. Bu tanımdan de anlaşılacağı gibi Shiatsu, parmakla yapılan bir masaj türü. Tabii zaman zaman devreye eller, el ayaları ve dirsekler de giriyor. Shiatsu’da esas hedef, Uzakdoğu kökenli tüm tedavi yöntemlerinde olduğu gibi kişide genel bir iyilik ve denge sağlamak, negatif olan her şeyi uzaklaştırıp pozitiflere yer açmak.

           Akupunkturda olduğu gibi Shiatsu da öncelikle vücudun enerji dengesiyle ilgileniyor. Vücudun içindeki enerjiyi yani “Chi”yi, bedenin görülemeyen ve hissedilmeyen yaşam gücü olarak tanımlamak mümkün. Uzakdoğu tıbbına göre chi, vücudumuzda bazı yollar (meridyenler) boyunca akıyor. Meridyenlerin de hem fiziksel hem de psikolojik durumumuzla yakından ilgisi var. Shiatsu’da da meridyen sistemi üzerinde çalışılıyor. Bir su yoluna benzetebileceğimiz meridyenler de tıpkı su yolları gibi tıkanabiliyor ve bu enerji akımının bozulmasına, dengesizleşmesine neden oluyor.

           Bunun sonucunda ağrılar, yorgunluk, huzursuzluk, depresyon ve daha pek çok sorun baş gösteriyor. Shiatsu tekniklerinin hedefi bu tıkanıklıkları ve dengesizlikleri gidermek. Peki bu nasıl oluyor? Meridyenler boyunca, Chi’nin aktif olduğu bazı özel enerji noktaları var ki bunlar “Tsubo” olarak adlandırılıyor ve Shiatsu uzmanı bu noktalara basınç uygulayarak tıkanıklığı gidermeye çalışıyor.

SPOR MASAJI
           Spor masajı özellikle yoğun egzersizler sonrasında yapılan özel bir masaj türü. Profesyonel sporcuların başarısında önemli katkısı olduğuna inanılıyor. Pek çok tanınmış sporcu bu masajdan faydalanıyor. Spor masajını, yumuşak dokular üzerinden yapılan bilimsel bir ve sistematik bir tedavi olarak tanımlamak mümkün. Bu masaj kaslara kadar inerek yumuşak dokulardaki metabolik ve yapısal dengesizlikleri düzenliyor.

           Spor masajının yavaş ancak basınçlı dokunuşları, masaj yapılan kişide hem fiziksel hem de psikolojik bir rahatlamanın olmasını sağlıyor.

           Spor masajı diğer tüm masajlardan daha kuvvetli bir şekilde yapılıyor ancak ağrı vermiyor. Spor masajı sırasında masaj yağı kullanılmıyor. Bu özel masaj türüyle sadece belirli kaslar üzerinde yoğunlaşmak da mümkün. Böylece sorun yaratan ve performans düşüklüğüne sebep olan bölgelerdeki dengesizlikleri de gidermek olası. Spor masajının ana hedefi içinse rahatlamayı sağlamak, ağrıları gidermek ve hareket kabiliyetini arttırmak. Spor masajıyla sporcunun, tüm eklem ve kaslarının en iyi şekilde çalışması sağlanıyor. Böylece sporcu performansını en üst düzeyde kullanabilecek hale gelebiliyor.

NTVMSNBC - Güncelleme: 14.49 TSİ 24 Mayıs 2008 Cumartesi

24.05.2008 *ruhsalboyut.com*