Gül Bahçesi Zihinler

Kalbim istediği, aklım yattığı halde, bir yanlışı terk edemiyorum, bir doğru ve güzel davranışı sürekli gerçekleştiremiyorum. Çünkü her davranış, o davranışı destekleyen diğer davranışların varlığına bağlıdır. Davranışlar kendi aralarında bir sistem oluşturdukları için tek başına değiştirilemezler. Ya topyekûn değişirim, ya da sonuçsuz değişme gayretleri içinde ömrümü geçiririm.

Diyelim, bundan böyle sakin bir insan olmaya öfkelenmemeye karar verdim. Kendimde ne kadar çok düşünce kalıbı var buna bağlı. Ön yargılı olmamalıyım. Hüküm vermemeliyim. Herkesi olduğu gibi kabul etmeliyim. Beni öfkelendiren olayı tek başıma değiştirip değiştiremeyeceğimi, olayın başlangıcında kendi hatam olup olmadığını düşünüp, bundan böyle ona göre davranmalıyım. Çoğu öfkenin bilgisizliğimden ve ne yazık ki sevgisizliğimden ileri geldiğini görüp kendimi bütün bu yönlerden değiştirmeliyim. Bu değişikliği yaparken karşıma çıkan sayısız bağlantılı davranışı da ortadan kaldırmalıyım.

Karar verdim, bundan böyle yalanın, beyazını da karasını da söylemeyeceğim. Öyleyse her konuda doğru ve iyi davranmalıyım, zamanı bile doğru kullanmadığımız takdirde hemen yalan söylüyoruz: trafik vardı bu nedenle geç geldim. Hatamı kabul edecek cesarette, yeri geldiğinde özür dileyecek yüreklilikte olmam gerekir. Egosal savunmalarımın farkında olmalıyım. İnsanların dostu olmalıyım. Onları koşulsuz sevebilmeliyim. Bugün için koşulsuz sevgi benim için çok zor. Ama sevmek için aradığım koşulların hiç olmazsa bir kısmından hemen vazgeçmeliyim ve zaman içinde diğer koşulları da tasfiye gayreti içinde olmalıyım. Bunlar için gereken bilgiyi eyleme sokmalıyım. Kendimi sevmeli, içinde bulunduğum durumdan hoşnut olmalıyım ki kendimi beğendirmek için gereksiz yalanlar söylemeyim.

Daha basit bir örnek alalım. Sabahları erken kalkmak istiyorum, ama başaramıyorum. Bunun nedenlerini hepimiz biliriz. Ancak TV başındaki, gezip tozmadaki hazzımdan vazgeçmeyince erken kalkmak mümkün olmaz. Erken kalkınca o saatte yapacağım iş benim için cazip değilse yine kalkamam. Hatta akşamları bol bol yiyip içiyorsam yine sabah kalkamam. Sabah erken kalkmak ince bir iştir. Öncesinde ve sonrasında pek çok ince düşünceyi ve ince işi gerektirir.

Bahçeme, bağıma bakmamışım dağ olmuş. Bu çalıların, yabani otların arasına gül dikmek mümkün mü? Biz bahçemizi zararlı otlardan temizler, gül ekilecek duruma getirirsek, bahçıvan derhal gelir gülleri diker, hatta bir kısım ön hazırlıklarda bile yardım eder, biz bir ot sökersek bahçıvan on ot söker, biz bir karış toprağı temizler havalandırırken bahçıvan on karış toprağı temizler, beller, havalandırır. Çünkü biz bir adım gelirsek, O' on adım gelir. Çünkü zor yoktur. Zoru göze alan görür ki kolay zorun içindedir. Topyekûn temizlik ve toprağı hazırlamadan gül bahçesi olmuyor.  

Hepimize gül bahçesi, gül bağı zihinler dilerim.

Ayşe Turhan

(Güncelleme: 28/11/2006)