Hayattan Ne İstediğimizi Gerçekten Biliyor muyuz?
“Alice Harikalar Diyarında” adlı eserdeki şu hikâyeyi sizlerle paylaşmak isterim:
Alice, bahçedeki delikten aşağı düşmüştür. Önünde iki tane kapı vardır. Hangisinden gideceğine karar veremez. Peşine düştüğü tavşan da onu izlemektedir. Alice tavşana sorar: "Hangi kapıdan gitmeliyim?" Tavşan cevap verir: "Nereye gitmek istiyorsun?" Alice: "Bilmiyorum" der... Bunun üzerine tavşanın verdiği cevap, hayatımıza ışık tutacak cinstendir: "Nereye gideceğini bilmiyorsan, hangi yoldan gittiğinin bir önemi yok..."
Kendimizi çok kötü hissettiğimiz günler olabilir. Fakat bazen niçin kendimizi kötü hissettiğimizi tam olarak ifade edemeyebiliriz. Mutsuz olduğumuzu hisseder, çökkün, bitkin bir halde kalıveririz bazen...
Niçin böyle olduğumuzun ve böyle bir durumdan nasıl kurtulabileceğimizin doğru cevabını bulamadıkça bu tür ruh hallerinden kurtulmamız zor oluyor. Hayattan ne istediğimize dair sorularımızın cevabı bence kesin ve net olmalı... Neyi istediğimizin, neyi hedeflediğimizin adını koymalıyız bence... Bilmediğimiz bir şeyi istemek nasıl anlamsızsa, adını koymadığımız bir huzur arayışını istemek de sonuçsuz kalmaya mahkûm olacaktır.
Kendisini derslerine veremeyen, hayattan ümidini kesmiş ve mutsuz olduğunu ifade eden bir öğrencime şöyle bir soru sormuştum: "Peki seni mutlu edecek olan şey nedir?" "Okulu bitirmek, iyi bir iş, iyi bir ücret, iyi arkadaşlar" gibi yanıtlar aldım. Peki, okulu hangi dereceyle bitirmek, bitirdikten sonra hangi üniversitenin hangi bölümünü okumak, hangi işi kurmak ya da nasıl bir işte çalışmak, hangi ilde çalışmak, yıllık en az ne kadar kazanmak, hangi sosyal ortamlara katılmak, istiyorsun?" diye sordum. Öğrencim: "Hocam, çok detaylı soruyorsunuz. Ne bileyim işte, ben mutlu ve huzurlu olmak istiyorum." dedi.
Sorun da burada zaten... Bizler başarılı ve mutlu olmak istiyoruz; herkes bunu istiyor. Ama kesin hedeflerimizi, inançlarımızı, zihin ve ruhsal güçlerimizi ve başarıya ulaşmak için neler yapabileceğimizi planlamada ve detaylamada atalet halinde bekliyoruz. Sadece "Başarılı ve mutlu olmak istiyorum!" demekle olmuyor... Neyi, nasıl, ne zaman, ne kadar, kiminle, hangi sürede gibi detayları belirlememiz, kısaca ulaşmak istediklerimizin adını koymamız ve harekete geçmemiz gerekiyor...
Eğer hayatımıza ilişkin temel bir standardı öngöremezsek, belki de hak ettiğimizin çok altında bir hayat kalitesine doğru kaymamız kaçınılmaz olacaktır.
Selçuk Alkan, Genç Gelişim Dergisi, Şubat–2009
16.02.2009 *ruhsalboyut.com*