HAFTANIN SORUSU OKUYUCU YAZILARI

Beraberlik Gücü Nasıl Bir Oluşumdur?

           Gerçek bir beraberlik, aslında şuurda beraberliktir. Beraberlik daha kalıcı, daha sağlam ve büyümeye daha yatkın bir ortak şuur alanı oluşturur. Beraberlikte ferdi şuurlar birbirinden, ortak şuur alanından beslenerek güçlenir. Kendi kendine kalan ferdi şuur, alt şuurlara karşı seviyesini koruyamaz; zihin şüphe ve tereddüt üretmeye başlar. Bu hem şuurumuzu daraltır hem de beynimizin farkındalık merkezlerinde çözülme yaratır. Beraberlikte birbirinden güç alan şuurların yarattığı alan, daha geride olanları da yükseltir ve bağlantı daha üst şuur planlarına yönelir.

           Şuur yükseldikçe düşünce de yükselir. Bu beynimizde yeni algı merkezlerimizin oluşması demektir. Bilgilere göre beynimiz her saniye 400 milyar bilgi parçası işliyor. Ama biz sadece 2000 tanesinin farkındayız. Şuur yükseldiğinde ve bu yüksekliği sürdürdüğünde işleyebildiğimiz bilgi artar, çünkü beyin farklı nöron ağlarını birleştirmeye ve bir üst gerçekle ilgili vizyon yaratmaya başlar.  Bu aynı zamanda kuantum seviyesinde birleşik olduğumuz diğer şuurlara çok güçlü etkiler gönderilmesi, aynı biçimde bizim de daha yüksek tesirlere açılmamız demektir.

           Bunları söylemek çok kolay. Beraberlikte kişilerin birbirini kabul etmesi, sevmesi, saygı göstermesi, yani beraberliğin zihin seviyesinde değil, şuur seviyesinde gerçekleşmesi, beraberlik sonucu kazanılan yüksek değerlerin her ne pahasına olursa olsun korunabilmesi halinde ortak şuur alanından ve beraberlik gücünden bahsedebiliriz.

Güney Haştemoğlu – 04.08.2008 *ruhsalboyut.com*

           Beraberlik gücü, içinde olduğumuz ama çoğumuzun farkında olmadığı, otomat olarak iştirak ettiğimiz hayati enerji alanlarımızdır.

           Mikrodan makroya kadar atomları bir arada tutan gücün, bütün sistemleri bir arada tutmasına kadar her şey bütünlük ve beraberlik içindedir. İlahi boşlukta bütün gelişim ve oluşumlar birin üçe, üçün bire yansıması şeklinde oluştuğundan her zaman var olan bütünlerin parçası, tamamlayıcısı ve mimarı olduğumuzu daima hatırlamalı ve unutamamalıyız. Ancak toplumsal bütünlüğümüzün tamamlayıcı bireyleri olarak varlığımızı ve gücümüzü belirleyen bizim şahsiyetimiz değildir. Varlık ve şahsiyetimizi belirleyen bizzat ait olduğumuz toplumsal bütünlük, vasıtamız veyahut içinde sonsuz okyanuslarda yüzdüğümüz gemimizdir.

           Toplumsal olarak meydana getirdiğimiz ortak enerji alanları aynı zamanda yaşam ve gelişim alanlarımızdır. Varlıklar toplumsal yaşamlarında her ne kadar somut bir alan içinde olduklarını sanmalarına karşı soyut bir etki, düşünce ve tesirlerin hakikati içindedirler… Karmaları, tekâmül aşamaları ve liyakatleri oranında almış oldukları etki ve tesirler ile bütünlük içindeki yerlerini kabullenir, görev ve sorumluluklarını üstlenirler. Burada bireyin topluma, toplumunda bireye yansıması söz konusudur. Birey düşüncelerinde oluşturduğu pozitif enerji ile toplumuna katkıda bulunduğunda, toplumu da bir bütün olarak aynı şekilde bireye katkıda bulunacaktır. Şayet düşünceler negatif olursa bu sefer negatif enerji olarak yansıyacaktır. Onun için ortak enerji alanları, hayat kaynağımız ve yaşam alanlarımızdır. Bir tek birey dahi olumsuz ve negatif üretse ortak enerji alanımız olumsuz etkilenecektir.

           Günümüz toplumlarında her ne sebepten olursa olsun gerçek birlik ve bütünlük olmanın liyakatine ulaşılamadığı için pozitif yansımaların yanında negatif yansımalarda olmaktadır ve bu bütünlükte olması gereken ortak enerji alanlarının yetersiz olması, kapasitesinin az olması demektir. Ancak böylesine düşük enerji alanlarında kendimizi bulduğumuz ve eskiden beri böyle süre geldiği için, şartlara alıştığımız için, gerçek ve mükemmel bir toplumsal bütünlüğü şimdilik bilemiyoruz. Fakat hiçbir şeyde ahenk ve sürekliliğin olmaması, karışıklık, tatminsizlik kaygı ve gerginliklerin devamlılığı böylesine yetersiz toplumsal bütünlüğün nasıl olabildiği hususunda bize bir fikir verebilir.

Orhan Yarat – 05.08.2008 *ruhsalboyut.com*

           Beraberlik gücü; birleştiren, bir hale getirip, işler duruma sokan bir oluşumdur. Adı üstünde, beraber yapılan, tek başına yapıldığında, güç halini almayan bir oluşum. Önemli olan, beraberlikteki birlikteliğin nasıl oluştuğudur. Beraberliğin oluşması için, birlikte yapılacakların, ne olduğunun tayini önemlidir. Ve birliktekilerin neler yapacakları.

           Herkes farklı yeteneklere sahiptir. Sadece, bu farklı yetenekler bir araya geldiğinde bir şeyi oluştururlar. Örnek olarak bir gemiyi ele alalım. Gemi, ancak yeterli sayıdaki mürettebatla limandan ayrılıp yola çıkabilir. Mürettebat; ancak, farklı görevlerde çalışarak, gemiyi hareket ettirirler. Tabi, buradaki amaç bellidir. Gemiyi hareket ettirip, bir yerden bir yere taşımak. Bu da, gemi personelinin yardımlaşması, görevini bilmesi ve işini yapmasıyla olacaktır.

           Bizlerin de, bu gemi örneğinde olduğu gibi, ilk önce üzerinde çalışacağımız bir gemiye ihtiyacımız olacaktır. Doğru gemi bulunduktan sonra ise; geminin içinde ne yapacağımızı bilmemiz gerekecektir. Zaten eğer doğru bir gemiyse, ne yapacağımızda bellidir. Geminin diğer çalışanları hazırdır ve yola çıkmak için bizi bekliyorlardır.

           Beraberlik gücü; bindiğimiz geminin, hareket etmesini sağlayan bir oluşumdur. Bu hareket sağlandıktan sonra, etrafımızdakilerin farkına vararak, tecrübe etmemiz gerekecektir. Tecrübelerin neticesinde, belirli bir olgunluğa erişerek, daha büyük gemilere kılavuzluk etmek için hak kazanacağızdır. Burada önemli olan, bizim ne yaptığımız değildir. Birlikte çalışarak neler yapacağımızdır. Sadece bizim işimizi yapıyor olmamız gemiyi hareket ettirmeyecektir. Gemi; sadece birliktelikteki görev bilinciyle hareket edecektir.        

Tarık Öztürk – 05.08.2008 *ruhsalboyut.com*                          

           Beraberlik sosyal bir oluşumdur. Şöyle ki: Tüm canlılar kendi türleri içinde yaşamlarını sürdürürken dayanışma içindedirler. Tüm varlıklar, galaksiler, yıldızlar, güneş, dünya, ay ve daha nice sistemler. Allahın bilmediğimiz bir hikmetini yerine getirirler. Kısaca beraberlik: Karşılıklı sevgiyi, saygıyı ve hizmeti gerektiren bir oluşumdur.

Fahire Öztekin – 06.08.2008 *ruhsalboyut.com*

           Beraberlik büyük bir güç oluşturur. İki kişinin ahenkli hareketi büyük bir değerdir. Bir kaç kişinin hareketi sistem oluşturur. Grupların bir araya gelişi sistemleri birleştirerek evrene açılır. İnsanlar arasındaki birlik ne kadar genişlerse, yukarı doğru katlar açılır ve güç birliği meydana gelir.

           Zaman, birliği sağlamak için yaratıldı. Ayrılıktan doğdu. Zaman, yeniden birleşmek için insana tanınan fırsattır. Kişi kendisiyle tam anlamıyla barışık olduğunda, herkesle ve Yaratan’la olan birliğini kurmuş olur. Bunu kişiselliğini aşarak başarmıştır. Kişiselliğin aşılması hizmet birimi olmak demektir. Bütün içindeki doğru yerini almak ve merkeze hizalanmış olmaktır.

           Güç sadece beraberlikte vardır. Kişisel güç yoktur. Zira güç akmalıdır ve dönmelidir. Herşey birbiri için vardır. Gücün akışını sağlamak için diğerkâm amaçlı beraberlikler oluşturmak büyük bir hayırdır. İnsanların varlık amaçlarının farkına varmaları ve fonksiyon görmeleri beraberlik gücünün eseridir. Beraberlik esastır ve yöndür.

           Bir beraberlikte güç akışı ne kadar az engelle karşılaşırsa o kadar fevkalade olaylar vuku bulur. Engeller gönülce bulunuşla kalkarlar. İnsanların birbirlerine güzel baktıkları, anlayış içinde oldukları, gördükleri hatalara karşı koyucu değil, örneklik ve yardımla iyileştirici ve tamamlayıcı oldukları bir ortamdır.

Altan Gürol - 07.08.2008 *ruhsalboyut.com*