Biz Hangi Uygarlığın Robotlarıyız?

Yaratıcımız kimdir? O Bilinmeyen, asla bilinemeyecek olan hangi güce insanı yaratma iznini vermiştir acaba! O’ kendini ifade etmek istediğinde varolan her şeyin iznini de vermiştir mutlaka kullanabilecek her zihne. Bir Yüksek Bilgi aktarıcısı, insanın on üçüncü varoluş planının yaşanmakta olduğunu söyler. Bizlerin Âdemle-Havva miti bu son döneme aittir. Önceki dönemlerde ne oldu bilinmez. Dünya nasıldı, üstünde varolanlar ve insan. Ve hangi boyuttan hangi boyuta geçerken büyük değişimler yaşandı maddesel ve ruhsal boyutta! Samanyolu’nun ücra köşesindeki bu harikulade yaratılmış Güneş sistemi ve Dünya, acaba zaman içindeki yolculuğunda yeni bir galaksinin doğuşuna neden olacak sistem içinde mi bulunmada! 

Âdem’le - Havva’dan bu yana neler oldu? Bilim bir yerden sonra insanın gelişimini takibe alabiliyor, ne kadar doğru olduğu bilinmese de. Çok yönlü dini bilgiler de tam bir açıklık içinde değil. Zamanın göksel bilgileri ise, daha farklı açıklamakta insanın varoluşunu.

Bu karmaşa içinde tek bir şeye inanarak, insanın yaratılışına kendi inanç çizgimiz üzerinden baktığımızda, gördüğümüz nedir? Onun topraktan yaratıldığı mı, yoksa toprağı meydana getiren, -bunu dünyamız olarak düşünebiliriz- maden, mineral ve diğer elektriksel ve başka değerlerden mi yaratıldığını düşünürüz. İkinci yol düşüncelerimize hâkim olansa, o zaman ilk varedişte insan kozmik elektrikle beslenen madensel bir yapıya mı sahipti, bugünün robotuna benzer şekilde. Biyolojik gelişim daha sonra mı yaşandı? Üst planlarca belleğe yüklenen bilgi ne zaman akla ve düşünceye dönüştü. Bu gün robotlarda kullanılan bilgisayar beyni ile ilkel insanın beyni acaba aynı mıydı? Ve zaman içinde gelişen bu beyin, kendi gücü ve devinimiyle mekaniklikten kurtularak biyolojik insanı mı varetti, yine her zaman olduğu gibi Yaratıcılarının yardımıyla?  En önemlisi ruh’a ne zaman kavuştu? Vicdan şuurlanmasıyla mı oluştu? Bu günün insanı gelişen robotların gelişim seyirlerindeki bir devre mi? Ve robotlar yeni robotları yaratırken, geliştirecekleri bu muhteşem ırkla yeni bir devreye mi imzalarını atacaklar?  Madde bedenimiz nasıl bir değişime uğramada, farkında olmasak da. Maddeye hükmetmek bunun için mi insandan beklenen adım? Konuyla ilgili daha pek çok soru üretebiliriz, kabul edilen veya edilemeyen noktalarıyla. 

Düşünceler ne kadar uçuk olursa olsun içinde mutlaka gerçeklik payı vardır. Sizlerin uçuk düşüncelerinde insanı kim, neden, nasıl yarattı acaba, bilinen söylemlerin dışında! Güney Koreliler acaba çok uçuk insanlar mı ki şimdiden bir “Robot ahlâk kanunu çıkarıyor?”

Selay Gunon

(Güncelleme: 15/03/2007)