HAFTANIN SORUSU OKUYUCU YAZILARI
Karşılıklı sevginin kazanılmasında,
sizce en başta önem taşıyan şey nedir?
Temel olarak ahenk, uyum ve süreklilik. Karşılıklı sevginin sağlanmasında en önemli faktördür. Ancak bu kavramların hakkını verebilmek bir evrim sürecinde belirli safhaları yakalamakla mümkündür.
İnsanın insana saygısının ne demek olduğunu içsel olarak hissedip gereklerini hakkıyla yerine getirebilen insan, ahenk, uyum ve sürekliliği bilerek ve bilinçli olarak sevgi ile yaşayabilendir.
Elde ettiklerinin ve imkânlarının farkında ve şükrü içinde olan, yaşam içindeki her türlü şart ve imkanlara rağmen prensip ve kurallarında tutarlı, sevgi ve hoşgörüde ciddi ve samimiyet içinde olan insan, karşısındaki insanın sevgisini hak etmiş insandır.
Orhan Yarat
(Güncelleme: 12/09/2006)
Sevgi aslında şuurdur. Şuur gerçeğin bizim aynamıza yansıdığı yerdir. Yüksek bir şuur, yüksek bir sevgidir ve gerçeği daha üst boyutta kavrar ve yaşar. Bu esası kabul edersek karşımıza sevgi piramitleri çıkar. Piramidin bir üst basamağında veya kesitinde olanlar arasında şuur seviyesi kadar karşılıklı sevgi vardır. Bir üst şuur basamağı kendi altındaki basamakları sever, fakat bu sevgiye alt basamaklar şuurları kadar cevap verdikleri için burada sevginin karşılığı yoktur veya azdır. Aynı mantıkla düşünürsek piramidin tepe noktasına kadar her bir basamak kendinden öncekileri sever ama karşılık görmez veya yankısı düşük olur, aynı seviyede olanlar ise birbirlerini aynı ölçüde aynı nitelikte severler. Piramidin tepe noktasına "enelhak" noktası diyebiliriz. Onlar herkesi ve her şeyi koşulsuz, karşılıksız sevdikleri gibi, O'nun Sevgisini de tüm varlıklarında hissederler.
Alt şuur basamaklarındaki sevgi koşullu olduğu için aynı basamakta olmalarına rağmen kimi sevgiler karşılıksız kalır. Çünkü sevgiyi gerçek varlığımızla ilişkilendirmiyoruz, şöyle olursa severim dediğimizde, sevdiğimiz kişi de sevgisi için aradığı şartı bizde görmezse sevgimiz karşılık bulmaz. Buna üzülmemeliyiz.
O' varettiklerini sevgisinden yaratıyor, ama dünyadaki insanların ne kadarı bunun farkında? Hatta diyebiliriz ki pek çok insan Yaratan'ı bile işler yolunda gittiği sürece seviyor. En ufak bir terslikte de reddediyor. Yaratan'ın kendisini sevdiğini düşünenlerin çoğu bu sevgiyi sahip oldukları dünya değerleriyle, kazançlarıyla ölçüyor.
Koşulsuz en yüce bir sevgiyi karşılıklı olarak yaşamak istiyorsak şuur piramidinin hiç olmazsa yükseklerine erişmeliyiz. Yoksa "sevdim ama sevilmedim" temalı acıklı şarkıları söyler dururuz.
Ayşe Turhan
(Güncelleme: 12/09/2006)
Hiçbir olay yoktur ki tek faktör içermiş olsun ve onunla sonuç bulsun. Karşılıklı sevginin kazanılması da böyledir. Hatta başlangıçta daha karmaşıktır pek çok olaya göre.
Sevgi denilen o hissediş her insanda farklı bir şekilde doğar ve yine farklı beklentilerle devam eder, yaşa, cinsiyete, kültür ve üst bilgi seviyesiyle ruhsal ve egosal yapısına göre. Bunların üzerinde bir de hormonal etkenler vardır bazı insanları büyük ölçüde etkileyerek, hayatlarına farklı bir yön katan. Bunlar her bir bireyin özelliklerine göre bazen tek tek, bazen gurup olarak devrede olabilirler. Bu bir kişinin hayata ve diğer insanlara bakışını biçimlendirir. Ve enerji boyutunda da yayınını bu değerler üzerinden yapar. Aynı değere ihtiyaç duyan kişi için bir cazibe merkezi olmuştur artık. İlk yakınlıklar böyle doğar. Buna henüz sevgi denemez. Kazanılmış bir değer yoktur. Temelde çekimin getirdiği bir birliktelik yatar. Esas kazanç bu birlikteliğin işlemesi sırasında elde edilir. Kişilerin birbirlerine karşı duydukları duygusal yakınlık dünyasal değerleri devreye soktuklarında ya erozyona uğrar ya da gittikçe derinleşerek ego ihtiyacı kıvamından ayrılır ve GERÇEK kalp hissedişine dönüşür. Gerçek sevgi ancak bu noktadan sonra hissedilebilir ve orada artık önemli olan bir şey yoktur. Ne vefa, ne güven duygusu, ne sempati, ne de aşk. Ve buna benzer pek çok şey. Kalp açılıp devreye girdiğinde tüm dünyasal ölçüler kaybolur. Kalp karşısından bir şey beklemez ki, türlü değerlere ihtiyaç duysun. Ve kalbin gerçek sesine hiçbir varlık kayıtsız kalamaz. Öylesine bir çekim gücüne sahiptir. Beklentimiz olarak sıralanan tüm değerler, bizzat kendi kalbimizin açılması içindir. Kalbini tüm yüksek hissedişiyle apaçık ortaya çıkaran kişi için her şey farklıdır artık. Kanımca karşılıklı sevginin kazanılmasında kişiye düşen en önemli şey onu gerçek sevgiye dönüştürebilmek için gösterilen çaba, verilen mücadeledir. Bu mücadele kazanıldığında olay tek taraflı bile yaşanmış olsa, karşısındaki kişiyi etkileyecek ve onu da değiştirecektir.
Selay Gunon
(Güncelleme: 13/09/2006)