HAFTANIN SORUSU OKUYUCU YAZILARI
Niyet Neden Önemlidir?
Niyet etmediğimiz hiç bir işi yapmak mümkün olmadığı gibi, yapıyor gibi görünsek bile sonuç sıfırdır. Niyet, elimizdeki güçleri niyet ettiğimiz noktaya odaklamaktır. Niyet yoğunlaşmış bir istekdir. O kadar yoğunlaşabilir ki ortaya mucize gibi görülen işler çıkar. Hayra yönelik yoğun bir niyet kişiye insanüstü bir güç kazandırır. Aynı niyetteki kişileri tanımasını, birlikte çalışmasını sağlar. Hayra yönelik niyet sahiplerinin "görünmeyen orduları olduğu" bilgisi vardır. Sevgili Mustafa Kemal Paşamızın ülkeyi kurtarmak yolundaki yoğun niyetinin sonucu buna en güzel bir örnektir.
Kuşkusuz hayra yönelik olmayan niyetler de vardır; o niyetler benzerleriyle birleşir ve güçlenir; dünyamızın bugünkü hali bu egosal niyetlerin sonucudur.
Zihnimizdeki niyetler üzerinde çok düşünmeliyiz. Zihnimizi düşük frekanslı niyetlerden arındırmalıyız. Biz eyleme döndürmemiş olsak bile benzer egosal niyetleri desteklemiş olduğumuz için aynı frekans boyutundaki başka birisi bunu mutlaka eyleme çevirecektir.
Ve bunun sonucunda aynı niyeti taşıyan insanlar da o eylemi yapmış sayılacaklardır. Her koyun kendi bacağından asılır demek aslında her kişi taşıdığı niyetin frekansı üzerinden sorumludur demektir; niyetimiz eyleme çevrilmiş veya çevrilmemiş farketmez.
Ayşe Turhan
(Güncelleme: 04/09/2006)
İnsanın şuurluluğuna göre talebinde olduğu ve sonucunu içten beklediği birtakım durumlar vardır. Bunlar için niyet eder kişi ve bazen niyetinin gerçekleşmesi için elinden ne geliyorsa yapar, bazen de işi akışına bırakır, bir anlamda doğal seyrine. O seyir üzerinden niyetine ulaşmaya.
Her konuda niyet edebilir kişi. Bu olumlu veya olumsuz her konu olabilir. Yasasında ise niyet, zihnen ve ruhen kişinin kendini belli bir çerçeveye sokarak o alanda enerjisini kullanmasıdır. Yani bir hedef belirlemesi ve hedefin üstüne gitmesidir. Bu nedenle çok önemlidir. Çünkü belli bir enerjiyi o yolda kullanmaktan çekinmez. Bu yazıyı yazmaya niyet ettiğimde bile, düşüncelerim için belli bir çerçeve çizmiş oluyorum niyet konusu hakkında. Ve onun içinden seçmeye çalışıyorum kelimenin ne anlatmak istediğini, zihinsel enerjimi açılış yönünde kullanarak.
Kişi için çoğu zaman niyetle istek karışıktır. İstediği için mi kişi niyet eder, yoksa niyet ettiği için mi ister, bu değişir durur. Değişmeyen gerçek niyetin istekten daha derin bir duygu olduğudur. Ve yapacağı iş ne olursa olsun onun adeta sözünü verdiğidir. Bu nedenle de dünyasal eğitimin bir parçasıdır. Kişi niyetine göre içinde bulunduğu ruh halini, ego seyrini, düşünce kalitesini çok yakından takip edebilir. Neye niyet ediyorsa kişi odur.
Selay Gunon
(Güncelleme: 05/09/2006)
Niyet bir sonucun fiiliyata dönüşme safhasıdır. Bir birikimin bir oluşumun hedefine ulaşmadaki son kademesidir. Bir niyetin oluşması, tezahür etmesi demek; bir yolun, bir birikimin, bir ilerlemenin bir hedefe kilitlenmesi demektir. Niyet ne kadar önemli ise, niyeti oluşturan faktörlerde bir o kadar daha önemlidir. Bizlere hiçbir şey otomatik olarak sunulmaz. Biz ulaşır, elde eder ve kazanırız. Bu kazandıklarımızı genlerimize kotlar, hücre şuurlarımıza kaydettiğimizde enerji bütünlüğümüze kattığımız değerlerimiz olur. Bu değerler artık bizde bir potansiyeldir. Nasıl oluşturmuşsak o yönde niyetlere ve nihayet fiiliyata dönüştürebilir, hayır ve şerrin güçlerini kendi irademizle yönlendirebiliriz. Onun için kazancımız veya kaybedişimizin etkin bir unsuru olarak niyetlerimiz çok önemlidir.
Orhan Yarat
(Güncelleme: 05/09/2006)
Yapmak istenilenin eyleme konma aşamasından önceki ilk merhaledir niyet.
Bu düşünce çok kişiye aykırı gelebilir. Yapılması istenilenin sonuçlanmasına kadar geçecek evreler vardır ve bütün bu evreler bir gayret, bir uğraşı içerir. Her uğraşı bir isteği gerektireceğinden bu isteğin de o işi yapmaya niyetlenilmesiyle mümkün olabileceğinden derim ki ilk merhaledir niyet.
Niyet önemlidir çünkü, niyet olmadıkça işe başlamak arzu ve isteğinin olamayacağı, en iyi sonuca varılabilmesi için düşünme ve geliştirme evrelerinin zayıf kalacağı, sonuçta ortaya konulmak istenilen şeyin, bırakın mükemmelliği, en azından iyiye yakın olmaktan bile uzak kalacağı doğaldır. İşte bu noktada kişinin kendi potansiyelini, gücünü ve imkânlarını çok iyi bilmesi bir başka ifâdeyle şuurlu davranması da ayrıca son derece önemlidir.
Aybars Ongun
(Güncelleme: 07/09/2006)
Çünkü niyet başlangıçtır. Düşünülerek yapılan her şey ancak başlangıcıyla vardır, başlangıçsız mevcut olamaz. Yapılmak istenilen her şeyin tohumu niyettir. Şartların oluşmasıyla niyet, zihin seviyesinde düşünce olarak ortaya çıkar. Niyet edilerek yapılan işler planlı programlı işlerdir. Yaşamın refleks biçiminde karşılanmasından doğan pek çok hareketler de vardır ki onlarda niyet söz konusu değildir. O halde yaşamın otomatik tarzda gerçekleşen böyle bölümleri dışında niyet, yani düşünce, yani akıl kullanımı esastır. Özetle bilinçli yaşam niyetli yaşam demektir ki, aslında bu insanın en önemli var oluş nedeni oluyor.
İnsanların ve milletlerin yaşamındaki büyük işler, büyük niyetlerin eseridir. Büyük niyetlerle başlanılan işler, başlangıç amacı hiç unutulmadan büyük emeklerle ve bazen uzun zamanlar pahasına önderlerce ve kişilerden kişilere geçerek tahakkuk ettirilmişlerdir. Türkiye Cumhuriyetinin kurulması gibi öyle işler vardır ki, nihai amaç ilk niyette saklıdır. Başlangıçta deklare edilmemiş, aşama aşama sonuca ulaşılmıştır. Satranç oyunu bu usulü güzel sembolize eder. İlk niyetle varılacak son arasındaki tutulacak yola izlenecek yöntemlere şimdilerde strateji diyorlar. Çoğunluğun zor hazmedeceği büyük emellerin ilk baştan açıkça ortaya konulmasının uygun olmadığı durumlarda bu yol izlenmiş ve izlenmektedir. Bu tarzda hareket etmek, “amaç aracı meşru kılar” deyişine uygundur. Yeter ki sonuç çoğunluğun hayrına uygun ve gelişime açık olsun.
Bir de niyetin kötülüğe, çıkara ve egoya dönük oluşu, yani niyetin kötüye kullanılışı vardır. Burada amacın gizliliği, niyetin istismara yönelik oluşundandır ve tasvip edilir bir şey değildir. Niyet tam anlamıyla ikiliğe ve şer mekanizmalarına alet edilmektedir. Çok şeyde olduğu gibi niyet de ikili kullanılabilir: hayra ya da şerre. Sorumluluk, niyet sahip ya da sahiplerine aittir.
Osman Türkmenler
(Güncelleme: 08/09/2006)