İnsan hâli

         Yaşam sürprizlerle doludur. İnsan kişisel yaşamının da aynı şekilde olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Varoluşunda bir denge oluşturamamış insan, yaşamının her ânını farklı güç ve farklı ego ve duygusal etki altında yaşamaktadır.  Bu nedenle de hayatı ve onun sürprizlerine bakışı belli bir şuurluluktan ziyade, bir savruluş biçimindedir.

          Henüz ego yaptırımını üst şuursal kavrayışla dengeleyememiş olan insan için karşılaştığı olumsuz bir olay, şayet onu meydana getirenlere karşı duygusal bir hassasiyeti de beraberinde getiriyorsa, ben gücünün hâkim olduğu yanlış bir gösteriye dönüşebilir. Burada açıkça ifade edilmese bile, kişi düşünce ve duygularının enerji boyutunu kontrol edemediğinden, olumsuz bir bulutu da etrafına yayar. Bu bakıştır, yerli yersiz gülüştür, tüm yüz hatlarına yansıyan karanlıktır, gereksiz konuşmalar veya suskunluklardır.

         Böyle bir durumla karşılaşan gerçekten üst şuura ulaşmış bir insan için değişen hiçbir şey yoktur. Onun için olan vardır ve olan üzerinde hüküm vermeye değil, olanın oluş mekanizmasına dönüktür dikkati. Nedenlerini, niçinlerini bilmesi, yani farketmesi, yasasının işleyiş fonksiyonunu da anlattığından, sadece onu dengeleyebilecek yasa gereklerini yerine getirir. Duygularının, düşüncelerinin yeri yoktur karşılayış biçiminde. Bu şuurlu bir insan modelinin gereğidir.

         Şayet, olumsuz bir gelişmeye karşı duygusal bir tepki verilmeye devam ediliyorsa, ve kişi bir zaman sonra bu yanlışını farkedebiliyorsa, kendinde kontrol altına alması gerekli pek çok noktanın bulunduğunu da farketmesi gerek. Duygusal çalkalanmalar büyük ölçüde yanlış düşünce, hüküm, beklenti ve egoyu pohpohlamayan karşı davranışlarda ortaya çıkar. Ve bunların hepsi kişisel karmaşa, kişisel güçsüzlük belirtileridir. İnsan kozmik dengelenmeye doğru çekilmededir. Tekâmül budur. Bu gün kendi içinde dengelenmeye çalışan insan, yarın evrenle dengelenme sınavlarını yaşayacak ve deneyimlemiş olduğu olumsuz gelişmelerin, gelişimi için olan önemini kavrayacaktır. Her olumsuz gelişme anında olumluya çevrilemez, ama her olumsuz gelişme onu karşılayan için bir fırsat kapısıdır, onu yaratan için de, şayet şuurlanmaya doğru bir yol izlerse ki bu yanlışını farketmesi ve kabulüdür bir yerde. Yanlışını farkeden ve yanlışı gerekli yasalarıyla karşılayabilene ne mutlu. O bir adım üste çıkmaya namzettir çünkü.

Selay Gunon

(Güncelleme: 21/07/2006)