Varlıkların Seçimleri

Neden Farklı Sonuçlar Verir?

 

         Lineer bir düşünce sistemi içerisinde, yani belirli sebeplerin belirli sonuçları meydana getirdiği deterministik bir yaklaşımla şu soru sorulabilir: “Bütün varlıklar yaratılış itibariyle eşitse, varlıkların seçimlerinin de aynı sonuçlar vermesi gerekmez mi? Hiyerarşinin sebebi nedir?”

 

         Bu sorunun cevabı, sonsuz boyutları ihtiva eden küresel mahiyetteki zaman ve mekân şartlarında yatmaktadır. Tüm varlıkların, yaratılış küresinin merkezinden itibaren, aynı anda ve aynı haklara sahip olarak tezahür âlemini oluşturmak üzere etrafa dağıldıklarını farz edelim. Varlıklar 360 derece içerisinde nereden başlarlarsa başlasınlar, seçildikleri kozmik yönde ilerlerler ve mutlak olarak eşit olmalarına rağmen farklı şekilde tezahür ederek, farklı sonuçlar elde ederler. İşte bunun sebebi, varlıkların farklı zaman ve mekân yoğunluklarıyla karşılaşmış olmalarıdır.

 

         Zaman ve mekân birer varlıktır, yani onlar da yaratılıştır. Zaman ve mekân da diğer varlıklar gibi Yaratan karşısında eşittir ve seçme özgürlüğüne sahiptir. Yani onlarda kozmik yaratılış küresinin merkezinden itibaren aynı haklarla etrafa yayılmaya başlamışlardır. Zaman ve mekân, yaratılış küresinin içerisinde seçme özgürlüklerine bağlı olarak farklı yoğunluklarda tezahür etmişlerdir.

 

         varlıklar, seçme özgürlüklerini kullanarak ilerledikleri kozmik yönde, az yoğun (seyreltik, süptil) ya da çok yoğun (kesif) zaman ve mekânlarla karşılaşarak çokluk, çeşitlilik ve eşitsizlik arz ederler. Varlık, az yoğun olan zaman ve mekân şartlarında hızla ilerlerken, çok yoğun zaman ve mekân şartlarında yavaşlar. Bunun sonucu olarak da, özde eşit ve aynı derecede özgür olan varlıklar, farklı sonuçlar alırlar ve farklı haller içerisinde, farklı görünürler. O halde tezahür âlemindeki farklılıklar ve eşitsizlikler, tezahür sürecinin kendisinden kaynaklanan bir sonuçtur.

 

(Güncelleme: 02/10/2006)